Cem Dizdar

Fanatik

Dönüşüm beklemek iyimserlik

Bütün konuyu hakemler üzerinden değerlendirenlerin zihniyeti Ankara'da bir hakeme yumruk attı, yetmedi yere düşmüş birisini tekmeledi. Suçun şahsiliği ilkesi gereği bunu yapanlar ceza alacak elbet. Ancak bunun toplumda bir dönüşüme neden olacağını düşünmek yersiz bir iyimserlik. Bir şeyin dönüşüme neden olabilmesi için toplum tarafından içselleştir

Taraftarla değil 'doğru oyun'la!

Maçın anahtar tanımları 'Sakinlik' ve 'Serilik' olacaktı ve buna uyan ilk devre boyunca Fenerbahçe'ydi. Maçın ilk bölümde aceleci davranan Beşiktaş'ı pas oyunuyla boş kaleye gol atarak cezalandırdılar. Aslında daha fazlasını yapacak kadar da iyiydiler ama Beşiktaş'ın penaltısından başlayarak yok yere gerilip ve ellerindeki oyunu zora soktular. Düşü

Anahtar sakin kalmakta!

Kuşkusuz iki takım için de zor maç ama Fenerbahçe için daha zor. Kaybetmesi değil kazanamaması durumunda dahi camia üzerindeki tedirginlik katsayısı yükselecek. Çünkü ''Şimdiye kadar çok da dişli takımlarla karşılaşmadı'' türünden bir anlatı dolaşıyor ortalıkta ve son haftalardaki sonuçlar da bu anlatıyı destekler nitelikte göründü. Beri yandan art

Ülke sıkıcılığında bir maç daha...

Durum yeni değil epeydir böyle; Beşiktaş maçlarının ilk devreleri onlar açısından yok hükmünde geçiriyor. Topla oynamasına oynuyorlar ama oyunu kurgulayamadıklarından uygulama da mümkün olamıyor. Geriye rakibin bariz hatalar yapmış olması kalıyor ki, Ankaragücü ilk devre o hataları yapmayınca bırakın golü kaleye dahi yaklaşamadılar. Ankaragücü ise

'Sihirli dokunuş' demişti birileri!

Çoğu maçında olduğu gibi ilk yarı boyunca sadece tek pozisyona girebilen (Rebic ile) Beşiktaş'ın sorunu kimilerine göre 'Yetersiz transferler'di! Lakin transfer anlatısı üzerinden ülkeyi ikna edenlere sormak gerek, 'Adını daha önceden bildiğiniz Simon Mignolet dışında Club Brugge takımından kimi aldırırdınız Beşiktaş'a' Sezonun başından bu yana Beş

Son maça bıraktı

Maçın henüz 20 dakikasına ulaşmadan iki gol yemiş bir takımın devamını getirmesi müşkül diye düşünülebilir. Ancak Galatasaray skor değilse de oyunu devre bitmeden dengeye getirmeyi başardı. Üstelik bir de gol de atarak. Lakin bu gol için o kadar enerji harcamak zorunda kaldı ki bu, ikinci devre için en azından bana Bayern Münih maçlarının son bölüm

Bu antrenmanlara bu kadar maç!

Beşiktaş'ın topu daha çok gezdirdiği ancak istenen verimliliğe ulaşamadığı, Samsun'un ise sınırlı sayıdaki fırsatı şut çekmeye kurban ettiği bir ilk yarı. Rıza Çalımbay'ın ilk maçından sonra atılan, "Sihirli dokunuş" başlıklarını boşa çıkaran ilk devrede Beşiktaş savunması, "güvenlik" ile "tedirginliği" harmanlamış göründü. GedsonChemberlain Onur ü

Devamı EURO 2024'te...

Türkiye'nin gruptan çıkmayı garantilemesi üzerine oluşan mağrur havadan etkilenmeyecek bir 11 ile sahada Milli Takım. Sanki, Vincenzo Montella tüm oyuncuları alarm halinde sahada tutmak için kurmuş takımı. Öyle ki, bu takım ilk devre topu rakibinin yarısı kadar ayağında tutmuş ama yine de sahada hareketli ve vaatkar. Rakibin derdi büyük, bizi yense

Mucize yoktur gayret vardır!

''Sihirli dokunuş''!.. Orta sınıftan çoğu insanın beklentisidir bu. Bir yerlerde doğmuş birilerinin neden bilinmez ama kendileri için hem de yeterince çalışmadıkları halde mucizevi dokunuşlarla mucizevi işler yapacağını umup dururlar. Yoksullar ise doğuştan beklentisizdir! Ne yaptığını kimsenin anlayamadığı Beşiktaş, ''sihirli dokunuş''lar arıyor b

Önce hoca sonra yönetim kayboldu

Yetenekli bilinen oyuncu sayısı ne kadar çok olursa olsun futbol kolektif bir oyundur ve dağınıklığa tahammülsüzdür. Beşiktaş görece daha yetenekli oyunculara sahip görünse de ilk yarı boyunca daha etkili girişimler hep Bodo'dan geldi. Beşiktaş'ın hücum girişimleri ise o çok sevilen 'Orta'lara kurban gitti. Ortalamayı denediler ve sürekli yanıldıla