O'nun izinde bir dünya

O'nun izinde bir insan; kendini bilen, rabbini bilen,hakkını bilen, haddini bilen,nefsine hakim, islam'a hadim olan bir insan. O'nun izinde bir hayat; hikmete adanmış, hakikate adanmış, marifete adanmış,iki cihanda saadete adanmış,insanlığa hizmete adanmış bir hayat. O'nun izinde bir beden; baştan ayağa,tepeden tırnağa, aklı selim, kalbi selim,zevki selim ile dolu bir beden. O'nun izinde bir akıl; insanı imana, irfana, vicdana ve ihsana götüren, böylece onu kendisine getiren bir akıl. O'nun izinde bir kalp; lebalep,şevkatle, merhametle ve aşkı muhammediyle dolu bir kalp. O'nun izinde bir dünya; insanların hakikate ram oldukları, kendilerini bir tarağın dişleri gibi eşit hissettikleri, her karşına sevginin, barışın, huzur ve adaletin hakim olduğu,her türlü zulmün ve cehaletin son bulduğu gül kokulu bir dünya. O'nun izinde bir yuva; kapılarının saadete, pencerelerinin selamete, sofralarının berekete ve bütün fertlerinin kalplerinin muhabbete açık olduğu mutlu bir yuva. O'nun izinde bir mektep; hayat okuluyla okul hayatı arasında duvar değil, köprü olan insana son okuma düşünme ve yaşama tarihi geçmeyecek bilgiler sunan sadece yeryüzünde değil, yerin altında da geçecek diplomalar veren bir mektep. O'nun izinde bir tüccar; terazisine her baktığında mizanı hatırlayan, bundan dolayı hiçbir zaman izanı elden bırakmayan, yalanı ve haramı, tasasından ve kesesinden fersah fersah uzak tutan bir tüccar. O'nun izinde bir toplum; fertleri arasında rekabetin değil, refekatin hakim olduğu, insanların birbirinin kurdu değil, yurdu olmaya çalıştığı, bütün kesimlerin de insanı insan kılan değerlerin yer bulduğu erdemli bir toplum. O'nun izinde bir medya; ilahi bestenin dil bulduğu, aşkın ve umudun yol bulduğu, okuyan, izleyen ve dinleyenlerin yön bulduğu, kötülüklerin yok olduğu, iyiliklerin çok olduğu bir dünyadan haber vermek için elinden geleni ardına koymayarak bütün enstürumanlarıyla önce ahlak ve maneviyat diye haykıran bir medya. O'nun izinde bir mahalle; sakinlerinin birbirlerini gördüklerinde hemen selamlaştıkları, gönül diliyle konuşarak anlaştıkları, sevgiyle yaklaşıp, muhabbetle kucaklaştıkları bir mahalle. O'nun izinde bir şehir; mükerrem mi mükerrem, münevver mi münevver, mükemmel mi mükemmel varılası, görülesi ve yüzler sürülesi bir şehir. O'nun izinde bir genç; hız ve haz peşinde değil, naz ve niyaz peşinde koşan, delikanlılığı bağırıp, çağırmakta, vurup kırmakta değil, hakkı ve hakikati en gür seda ile haykırmakta bilen, Hz.Peygamber'in o meşhur hadisinden ilham alarak asıl pehlivanlığı rakiplerini yenmekten ziyade, nefsini yenmekte gören, gece gündüz aydınlık yarınların hayalini kuran, zulüm, zorbalık ve haksızlık karşısında dağ gibi dimdik duran bir genç. O'nun izinde bir kadın; bedeniyle ve ruhuyla fevkalede mütesettir, asra mühür vuracak yiğitler