7 şavt 7 şart

Bilincin anahtarı okumak

Biz kuluz, Rabbimiz bize neleri emrederse onları hakkıyla yerine getirmeye çalışır, neleri yasaklaşmışsa onlardan da gücümüz nispetinde uzak durmaya gayret gösteririz.

Rabbimiz bize gel der geliriz, git der gideriz, al der alırız, ver der veririz, yürü der yürürüz, dur der dururuz. Bütün bunları yaparken de onun hikmetinden sual etmeyiz. Fakat emir ve yasaklarındaki hikmetleri anlamak için özellikle ibadetlerin ufkumuza açılan tefekkür sayfalarını irdelemeye ve incelemeye gayret gösteririz. Halis bir niyet ile yola çıkanlar için ibadetlerin çeşitli boyutları üzerine gerçekleştirilen okumalar insanların kulluk kalitelerini artırarak onlara bilinç ve şuur içinde inanma ve yaşama melekesi kazandırır. İşte meseleye tam bu zaviyeden baktığımızda gördüğümüz hakikatler bize şu cümleyi kurdurur:

''Bilincin,şuurun basiret ve idrakin anahtarı okumaktır.''

ORADA OKUDUM, BURADA YAZIYORUM

2022 yılının Kasım ayında çıktığım mübarek seferde yanıma yol azığı olarak bazı kitaplarda aldım. Yanıma aldığım kitaplardan biri de Ramazan Kayan hocanın ''Ben Rabbime Gidiyorum''isimli kitabıydı. Ramazan Kayan hoca kendisini inandığı davanın davetine adamış, üslup sahibi bir kalem. Hocayla olan hukukumuzdan dolayı kitabı dostun dosta tavsiyeleri gibi okudum. Kitap çantaya sığacak bir ebatta olduğu için tamamını mübarek diyarlarda okumak mümkün oldu. Kitaba kutsal iklimdeki yol arkadaşlarım sevgili Yavuz Körükçü ve İsa Akbulut beyefendiler ses verdiler. Elimdeki kitap Çıra etiketiyle raflardaki yerini alan 2017 yılında da 2.baskını yapan muhtasar bir hac ve umre rehberi.

22 bölümden oluşan kitap,168 sayfadan mürekkep. Kitap son derece açık ve anlaşılır bir üslupla kaleme alınmış. Yazarın diğer kitaplarında öne çıkan dertleşme olgusu bu kitabında da dozunu biraz daha artırarak muhtevadaki merkezi yerini koruyor.

Okurların bir solukta okumaları için sohbet diliyle kaleme alınan kitap adeta bir ömür verilerek derin bir tefekkürle sağlam kurulmuş cümlelerle dolu.

HAC YAŞANIR ANLATILMAZ

Yazar kitabına ''Kabe'nin Rabbine hamd olsun, Hz.İbrahim'in duası, Hz.İsa'nın müjdesi, Hz.Amine'nin rüyası, Mekke'nin yetimi, Hz.Muhammed'e (a.s) salat ve selam olsun..

Kalbini Kabe'ye sabitlemiş ehli Kıble'ye selam, rahmet ve nusret olsun.''cümleleriyle ''Bismillah''dedikten sonra Hac ve Umre'ye gitmenin her müminin hasretiyle hayalini kurduğu duası ve gayesi olduğunun altını kalın bir şekilde çiziyor, haccın müminler için seküler dalgalardan korunmada bir sığınak olduğuna işaret ediyor.

Toplumdaki duygu selini bir duyarlılığa ve sahih bir duruşa nasıl dönüştürebiliriz diye soran yazar kitabının tamamında bu soruların cevaplarına kafa yoruyor. ''Hac'ın ontolojisini, epistemolojisini, sosyolojisini ve psikolojisini uzmanlarına bırakıyorum'' diyen yazar benimkisi defalarca hacca ve umreye gitmiş bir hicaz yolcusu olarak oraların dimağımda bıraktığı tadı, kardeşlerimle paylaşmak için bir yol azığı mesabesindeki hac ve umre notlarından ibaret diyor ve okurlarının haccı bir aşk ibadeti görmesi için olacak şu cümleyi kuruyor: ''Hac anlatılmaz yaşanır.!!

İSMİN ANLAMI