Bülent Acun

Yenisöz

Musalla'dan hayata sorular

Gitmeye geldiğimiz bu alemde kalmanın imkanı ve anahtarı var mı ademde Dünyaya gözlerimizi açtığımız gün başlamadı mı gözlerimizi kapatacağımız güne yolculuğumuz... Gelipte kalan mı var sorusunun cevabına kafa yormak dururken gidipte gelen mi var sorusu ne kadar da abes.. Milyarlarca insanın kendilerini hancı olarak görmesi, onların bu dünyada gari

Rota yeniden oluşturuldu

Dünya'nın ateşinin yükseldiği günlerden bir gün. Güneş harlandıkça insan darlanıyor. İnsanın köşe bucak serinlik aradığı günü tam ortası. Gökten alev iniyor, yerden buhar yükseliyor. Arzdan arşa yükselen bir şey daha var; gür sesli müezzinin okuduğu sela sesi. Cuma değil, bayram değil, müezzin neden sela okudu diye kimse sormuyor. Çünkü herkes bi

Bir teselli koleksiyoncusu ile hasbihal

Hayli sıcak bir yaz gününde Çapa'da bulunan Macuncu Kasım Cami'nin bahçesinin koyu gölgesinde dostlarla bir aradayız. Ezan-ı Muhammedi okundu. Öğle namazımızı cemaatle eda ettik hamdolsun! hep birlikte Rabbimize ibadetimizi yaptık. Sıra geldi buluşmanın sohbet, muhabbet ve ziyafet faslına. Allah ne verdi ise hep birlikte yedik, koyu bir sohbete ni

ALIN TERİ İLE OKUNMUŞ BİR KİTAPTAN NOTLAR

Önceki yazımda okumayı tatile çıkaramadığım için kitapları tatile çıkardığımdan bahsetmiş, tatile çıkan kitaplardan Merhum Prof.Dr. Emin Işık Hoca'nın Tuti kitaptan okuru selamlayan 190 sayfadan mürekkep ''KİME KULSUN''isimli kitabı, kemal-i keyifle okuyup bitirdiğimi ifade etmiştim. Bu yazımda inşallah bu kitaptan notlar aktarmaya çalışacağım.Notl

Mekke, Medine, Mersin, Adana Memleket havası, derdimizin devası

Sıla-i rahim özel gündemi ile 20 gündür memleketteydim. Memleket hayli sıcaktı, fakat yakmadı. Epey uzaktı,lakin yormadı.Memlekete gidince kendimize geldik. İçinde doğduğumuz ve içimizde büyüttüğümüz coğrafyada gezip dolaşmanın verdiği haz ve keyfi anlatmaya kelimeler kifayet etmez. Ez cümle memleket havası derdimizin devası,ruhumuzun sefası bilumu

Minare gölgesinde bayram sofraları

Gurbet:Ayrılıktır,hüzündür,hicrandır, elemdir,kederdir, hasrettir,büyük bir derttir. Hele bayram günlerinde gurbette olmak, sıla hasretiyle yanıp tutuşmak ne kadar zor, ne kadar acıdır. Büyük şehirlerde memleket hasreti ile geçen bayram günleri insana yalnızlığını ve kimsesizliğini iliklerine kadar hissettirir. Bayram günlerinde insanın aklı, fikri

Güneş yüzlü, deniz gözlü gençlere bir sesleniş denemesi

Şikayeti bırakmalı bir şeyler yapmalı: Büyüklerin en büyük hatalarından biri de sürekli gençleri eleştirmek, onlardan şikayet etmek. Gençler neden öyle yapıyor Neden böyle söylüyor Neden onu okuyor Neden bunu dinliyor Bu sorularla zaman kaybetmenin hiç kimseye faydası yok. İnsanı kafa yormaya götürmeyen soru sormak, sorun üretmekten başka hiçbir i

Namazı kılanı gördü, hidayete erdi

Bütün hidayet öykülerini büyük bir keyif ve heyecanla okur, detayları üzerinde dikkatle durur, aramıza yeni katılan kardeşlerimizin Müslüman olma sebepleri üzerinde derin derin tefekkür etmeye çalışırım. Hani şair diyor ya;''Her eylem yeniden diriltir beni'' Okuduğum ve dinlediğim her hidayet öyküsü de eylemin şairi dirilttiği gibi diriltir beni.

BİR AĞABEYİN ARDINDAN

Biz kaybettik o kazansın İnşallah: Pazartesi günü sevgili Hayrullah Yıldızbakan aradı. Ses tonundan çok önemli bir haber vereceği belliydi. -Abi, haberin var mı dedi Ben, hayırdır inşallah deyince ''İnna lillâhi ve inna ileyhi raciun'' ayetini okuyup acı haberi verdi. -Abi, İbrahim abiyi kaybettik. Sizlere ömür.. -Hangi İbrahim diye sormadım çünkü

TEN GÖZÜ CAN GÖZÜ

Kültür dünyamızın usta kalemlerinden sevgili Selahattin Eşçakırgil ağabey ile ne zaman karşılaşsak bana hep İran'da görme engellilere ruşendil (kalp gözü açık)denildiğini hatırlatır. O, bu hakikati hatırlattıkça ben sanki ilk defa duyuyormuş gibi sevinir heyecanlanırım. Benim bu durumumu gören Selahattin Ağabey de her defasında ilk defa anlatıyormu