TEN GÖZÜ CAN GÖZÜ

Kültür dünyamızın usta kalemlerinden sevgili Selahattin Eşçakırgil ağabey ile ne zaman karşılaşsak bana hep İran'da görme engellilere ruşendil (kalp gözü açık)denildiğini hatırlatır. O, bu hakikati hatırlattıkça ben sanki ilk defa duyuyormuş gibi sevinir heyecanlanırım. Benim bu durumumu gören Selahattin Ağabey de her defasında ilk defa anlatıyormuş gibi anlatır. Dil deyip geçmemek gerekir. Sözcükler, kavramlar, deyimler, sözler insanlığa yol ve yön göstermek için irfan semamızda parlayan yıldızlardır. Dilimiz halimizin, halimizde dilimizin aynası mesabesindedir. Bir engelli için kendisine kör denilmesi gözlerinin görmemesinden ,sağır denilmesi kulaklarının duymamasından,topal denilmesi ayaklarının yürüyememesinden çok daha acı çok daha ağırdır. Selahattin Ağabey'in ruşendil hatırlatması beni hemen alır üstad Neçip Fazıl'a götürür. Üstad Necip Fazıl üstad Cemil Meriç'e imzaladığı Babıali kitabında şöyle der:" Allah'ın iç gözü görsün diye dış gözünü kapattığı sahici münevver Cemil Meriç'e'' Peki gönül gözü ile baş gözü ,iç gözü ile dış gözü ,can gözü ile ten gözü arasında fark var mıdır varsa bu fark ne kadardır Can gözü ile ten gözü arasında en az sıradağlar kadar fark vardır. Okuyacağınız satırlar iki göz arasındaki o derin farkı ortaya koymaya matuf mütevazi bir katkı denemesidir Ten göz ile can göz birbirinin rakibi değil, bilakis mütemmim cüzü Ten gözü ile Can gözü biri bu aleme, diğeri de o aleme açılan iki mühim pencere. Ten gözü bize afaki ayetleri, can gözü ise enfüsi ayetleri gösterir. Ten gözü Rahman'ın ez zahir ismi şerifinin, Can gözü de El-Bâtın ismi şerifinin insandaki tecellileridir. Ten gözünün enerjisi ışık, can gözünün enerjisi ise nurdur. Ten gözü ile dışımıza, can gözü ile de içimize açılırız. Ten gözü eli ayağı yüzü, can gözü ise vicdanı, kalbi, özü görür Ten gözü arıdaki balı görür, can gözü baldaki