Minare gölgesinde bayram sofraları

Gurbet:Ayrılıktır,hüzündür,hicrandır, elemdir,kederdir, hasrettir,büyük bir derttir. Hele bayram günlerinde gurbette olmak, sıla hasretiyle yanıp tutuşmak ne kadar zor, ne kadar acıdır. Büyük şehirlerde memleket hasreti ile geçen bayram günleri insana yalnızlığını ve kimsesizliğini iliklerine kadar hissettirir. Bayram günlerinde insanın aklı, fikri, gözü, kulağı memlekettedir. Doğduğu topraklar insanı kendine öyle çeker öyle çeker ki sormayın. ''Bülbülü altın kafese koymuşlar yine de vatanım'' demiş, tecrübesine hayat bir kere daha hak vermek durumunda kalır. Evet, vuslat günlerinde yaşanan hasret üstüne üstüne gelir insanın. Bu kasvet bulutlarını dağıtmanın yolu üstüne üstüne gelenin üstüne üstüne gitmektir. Sağlık,sıhhat,afiyet içerisinde bir bayrama daha kavuşabilmeyi büyük bir nimet, tükenmez bir servet, tarifsiz bir saadet bilmektir. İçine düştüğümüz imtihan denizinde isyan çığlıkları atarak boğulacak mıyız Yoksa imtihanı imkana dönüştürmenin bir yolunu bulup kurtulacak mıyız Sonra derin bir''ah'' çekip ,nerede o eski bayramlar cümleleri ile hüzün deryasına mı gark olacağız yoksa şöyle içten bir ''elhamdülillah'' diyerek eskimez bayramları yaşamanın yollarını mı arayacağız Evet, büyük problemler büyük çözümleri de beraberinde getirir. Derdi büyük olanların dermanları küçük olmaz. Her ne kadar büyük şehirlerde köyümüzden, kasabamızdan ilçemizden uzak olsakta buralarda büyük imkanlara da yakınız hamdolsun. Yeter ki bizde onları ortaya çıkaracak güçlü bir irade bulunsun. O yıl Kurban bayramını yine gurbette geçirecektim. Daha önce yaşadığım gurbet bayramları adeta üzerimden bir silindir gibi geçmişti. Kendimi hiç bu kadar kimsesiz, çaresiz ve yapayalnız hissetmemiştim. Bu böyle gitmemeliydi, birşeyler yapmalıydım. Nitekim yaptım da. Görev yaptığım Camide Kurban bayramı öncesi Cuma namazında cemaatime şöyle seslendim: ''Aziz kardeşlerim! Bayram günleri birbirimize sevgi ile yaklaştığımız, muhabbetle kucaklaştığımız, kestiğimiz kurbanlarımızı kardeşlerimizle cömertçe paylaştığımız günlerdir. Hiç kuşkusuz bütün bunları siz kendi sosyal çevrenizde ziyadesi ile yapıyorsunuz. O güzellikleri camimize de taşımak için Kurban Bayramı bize büyük bir imkan sunuyor.Geliniz, camimizin geniş kütüphanesinde kestiğiniz kurbanlardan büyük bir sofra kuralım. Genç, ihtiyar, zengin, fakir kurduğumuz o sofraya hep birlikte oturalım. Semtimize, mahallemize paylaşmanın ve kaynaşmanın