SÜPER Güç olmak ve bunu korumak... Amerika'nın en büyük derdi bu. Ancak dünyayı da tek başına yönetmek mümkün değil. Üstelik Çin diye bir bela da ABD'nin tahtını sallıyor. İşte bu manzara yıllardır Amerikan derin devletinin ve Pentagon'un en büyük kabusu. O yüzden 50 yıl önce "21. Yüzyıl Projesi" adı altında bir plan yaptılar. Başkan Clinton döneminde de projeyi yürürlüğe koydular. Amerika Pasifik'e uzanacak, Süper Güç olma yolunda ciddi tehdit oluşturan Çin ile uğraşacak, Avrupa ve Rusya'yı müttefiki Polonya ile kontrol ederken, Ortadoğu, Balkanlar, Kafkaslar ve Rusya ağırlığını hâlâ üzerinde hisseden Türk Cumhuriyetlerini de Türkiye üzerinden yönetmeye çalışacaktı. "Yavru Kartallar" adını da verdikleri o projede, kullanışlı FETÖ'yü o yüzden devreye sokmuşlardı. Türkiye stratejik konumu, dünyadaki Yumuşak Gücü nedeniyle bu projenin en önemlisi ve kilit ülkesiydi. Almanya Avrupa'daki en büyük NATO karargahıydı. Binlerce Amerikan askeri ve savaş uçakları üslerde konuşlandırılmıştı. Plan dahilinde son yıllarda bir anda Polonya ön plana çıkarıldı. Almanya'daki askeri yığınak Polonya'ya kaydırıldı. Berlin ve Paris'in NATO'daki önemi artık azalıyordu. Saddam Hüseyin'i ziyaret eden Amerikan elçisi "Kuveyt'e gir arkandayız" diyordu. Gaza gelen Saddam Kuveyt'e girince bizzat ABD tarafından idam ediliyordu. Ukrayna da adeta ABD tarafından Ruslara ikram edildi. Putin de balıklama atladı. Rus askeri Ukrayna'ya girmeden önce Moskova'da askeri derneğin başındaki emekli general ve Rusya'nın en derin adamlarından İvaşov "Bu ABD'nin bir tuzağı sakın girmeyelim" diye bas bas bağırıyor, hatta Putin'i ülkeyi batağa çekecek diye istifaya davet eden bildiri yayınlıyordu. Savaşın ilk günlerinde Amerika, Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky'e "Ailenle bize iltica edebilirsin" çağrısı yapmıştı. İngiltere Başbakanı Boris Johnson'un da dün "Ben de Zelensky'e bize kaç diye çağrı yaptım" şeklindeki açıklamasını görünce güldüm. Düşünsenize... Bir ülkenin devlet başkanı yani başkumandanı savaşta kaçarsa ne olur Arkasındaki ordu da teslim olur. Hem ABD hem de İngiliz kurnazlığını, Ukrayna'nın altın tepside Ruslara sunumunun belgesini dünya hâlâ göremedi. Şimdi korku yaşayan Avrupa'yı kucaklarına aldılar, Polonya'yı, Ukrayna'ya giren Ruslarla komşu yapıp Avrupa için tehdide karşı çok önemli ve kilit ülke haline getirdiler. Almanya ve Fransa'nın NATO'ya güvenmeyerek 5 bin kişilik bir acil müdahale ordusu kurma kararını da dün öğrendik. Buna da güldük tabii... Ancak 5 bin kişilik bir Avrupa Ordusu kurabilecek kadar acziyet içindeler ve son savaşla NATO'nun patronu ABD'nin kucağına fena halde oturtuldular. Ekonomik yaptırımlarla çökertilecek Rusya'da Putin koltuğundan düşecek, yerine cezaevindeki muhalif lider Navalny getirilecek. Amerikan rüyası bu. Ukrayna işgaline karşı çıkan Navalny yurt dışındayken Rus istihbaratı tarafından iç çamaşırına yerleştirilen zehirle ölümün kıyısına gelmiş, ABD'nin isteği ile Merkel onu apar topar Berlin'e alıp tedavi etmişti. AB ve İngilizler