Krizler ve Milliyetçi Dalga

Tüm okuyucularımıza yeniden merhaba diyelim. Kısa olarak planladığımız ancak tahmin ettiğimizden uzun süren bir yaz dönemi arası oldu. Bu arada Türkiye'de ve dünyada önemli gelişmeler oldu elbette. Bu köşede sıklıkla ifade ettiğimiz şekliyle, Türkiye'nin kültürel siyaset tartışmalarının girdabına sokulacağına işaret eden nice açıklamalara ve buna bağlı siyasi tartışmalara bu dönemde hep birlikte şahitlik ettik. Türkiye'de siyasi mücadelenin nihayetinde yaşam tarzı farklılığında düğümlendiği yönündeki kabulün aslında halen ne denli güçlü olduğu tüm bu gelişmeler ile büyük ölçüde teyit edildi. Ancak bugünkü tartışmaları anlamlandırmak için yalnızca tarihsel okumanın yeterli olmayacağını baştan söylemek gerekmektedir. AK Parti döneminde küresel sisteme çok daha fazla bağımlı hale getirilen Türkiye'de mevcut gelişmeleri anlamak için aynı zamanda bugün siyasal anlamda dünyayı etkisi altına alan milliyetçi dalganın görmezden gelinmemesi gerekmektedir. pushfn('ads'); Krizlerin milliyetçiliğin yeniden canlanmasına yol açtığı yönünde genel bir bilgimiz bulunmaktadır. Elbette bu etkileşimin niteliği tek yönlü değerlendirilebilecek türden değildir. Özü zaten kurguya dayanan milliyetçilik, yeniden inşa süreçleri ile devamlı olarak kendini yenilemekte ve şekil değiştirmektedir. Çok güncel bir örnek olması bakımından pratik siyasetten misal vermek gerekirse, İyi Parti eliyle seküler milliyetçiliğin yaygınlaştırıldığı yönündeki iddialar tam da bu kabildendir. Dini yaşam ile iç içe geçmiş muhafazakâr milliyetçiliğin aksine dini dar alana hapsetmiş seküler bir anlayışın yerleştirildiği algısı, birinci türü temsil eden isimlerin geri plana itilmesi ile çok daha güçlenmektedir. Ancak kriz zamanlarında farklı türden milliyetçiliklerin arttığı yönünde genel bir tecrübenin varlığı da ayrı bir ispata ihtiyaç duymamaktadır. Milliyetçi eğilimlerin nasıl tezahür ettiğini gözlemlemek gündelik hayatta sıklıkla karşı karşıya kalındığı için çok zor olmamaktadır. Kriz zamanlarında insanların daha korumacı eğilimlere sahip olması, geleceğe dair umutsuzluğun üstünü geçmişe yaslanarak kapatmaya çalışması, suçu zayıf olana ya da yabancı olana yöneltmesi bu dönemin öne çıkan tutumları olmaktadır. pushfn('ads'); Bugün tüm dünyada, salgın yönetimlerinin de etkisiyle, milliyetçiliğin yaygınlaştığı bir dönemi hep birlikte yaşıyoruz. Macaristan, Sırbistan, İsveç, Fransa gibi Avrupa ülkelerinde son dönemde yapılan seçimlerde ortaya çıkan sonuçlar bu iddialara temel teşkil eder görünmektedir. Ancak bu milliyetçi dalga, Avrupa'daki aşırı sağ partiler ile özdeşleşen anlamından çok daha ötede bir muhteva çağrışımı yapmaktadır. Aşırı sağ partilerin temsil ettiği milliyetçi refleks yerli halk arasında aşırı milliyetçi tepkiler gibi sınırlı bir etki alanına atıf yaparken bahsedilen yeni milliyetçi dalga ise yeni Hitler'lerin, Mussolini'lerin ortaya çıkacağıçıktığı, güçlü iktidarlar eliyle yukarıdan aşağıya inşanın