Okumayalım mı

Eskiden tek tük de olsa denk gelirdi, ancak şimdilerde toplu taşıma araçlarında kitap okuyan birilerini ara ki bulasın; çok nadir...Herkesin elinde bir modern oyuncak; cep telefonu...Toplu taşıma araçları kamunun kitap okuma alışkanlığı hakkında ipucu verir mi emin değilim.Yine de (bir zamanlar olduğu gibi) otobüste, tramvayda gazetesini çarşaf gibi açıp okuyanları gözlerim aramıyor değil.Tabi, her yeni teknoloji, eski alışkanlıklara dair bir şeyleri alıp götürüyor hayatımızdan.Neylersin ki rüzgara karşı durulmuyor; basılı gazeteler okurunu çoktan dijitale kaptırdı.Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) araştırmasına göre Türkiye'de yetişkinler günde ortalama 4,5 saat televizyon izliyor.Gençlerde bu oran daha düşük ama onlar daha küçük ekranların kurbanı!15-21 yaş grubunun televizyon izleme süresi 1 saat 42 dakika iken, günlük internet kullanımı 4 saat 37 dakika.Gençlerin internette geçirdiği süre muazzam.Maksat faydalı zaman geçirmek ise ne ala, ancak, bitmek tükenmek bilmeyen rastgele imajlara, videolara boş gözlerle bakıyorsak (ki gözümüzün nuruna yazık), o zaman, bu oyuncağı elimize verenlerin bizi koyun gibi güttüğünün, uyuşturduğunun resmidir.RTÜK verilerinde başka iç karartıcı rakamlar da var: Araştırmaya katılanların yüzde 37'si yüksek, yüzde 27'si orta, yüzde 36'sı ise az düzeyde ekran bağımlısıymış.Ekran bağımlılığı kadın erkek, yaşlı genç tanımıyor; 15-18 yaş gurubunun bağımlılık oranı bile yüzde 36.KÜTÜPHANECİLİK HAFTASINDAYIZBaşka bir meseleye atlamak gibi olacak ama en azından konudan uzakta değiliz; dün itibariyle 59. Kütüphanecilik Haftası'nı kutlamaya başladık.Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu yılki sloganı 'Kütüphane İyileştirir' olarak belirlemiş.Güzel bir slogan olmuş, okumak, çalışmak, iyilik yapmak insanı onaran amiller...Bir