Mavi Sürgün

Yaprak dökümü; bir kuşak, birer ikişer aramızdan ayrılıyor.Sanat dünyasında 70'li 80'li yaşlarını süren nice ismi çok yakın zamanda ebediyete uğurladık.Edebiyatın çınarlarından öykü ve deneme yazarı Rasim Özdenören'den, fenomen oyuncu Cüneyt Arkın'a, Türk pop müziğinin nev-i şahsına münhasır yorumcusu İlhan İrem'den, yönetmen Erden Kıral'a...İlhan İrem nicedir inziva hayatı yaşıyordu, kariyeri boyunca fazla göz önünde olmayı tercih etmedi.Hem yorumculuğu, hem de şarkı sözleriyle sıra dışı bir isimdi.Erden Kıral da Türk sinemasına önemli eserler armağan etmiş özellikli bir yönetmendi.Onun adı geçtiğinde, Mavi Sürgün, Hakkari'de Bir Mevsim ve Bereketli Topraklar Üzerinde adlı filmleri ilk akla gelenler...Her üç filmin özelliği de edebiyattan beyazperdeye uyarlanmış olması.Demek ki edebiyatla, edebiyatçılarla, kitaplarla arası iyiydi Kıral'ın...Mavi Sürgün'ü Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde (1993) izlemiştim. Film o yıl Adana, İstanbul ve Antalya'dan önemli ödüllerle dönmüştü: En İyi Film, En İyi Yönetmen...Biraz dağınık anlatıma rağmen, konusu itibariyle dikkat çekti Mavi Sürgün.Halikarnas Balıkçısı olarak da bilinen yazar Cevat Şakir Kabaağaçlı'nın aynı adlı günlüğünden sinemaya uyarlandı.Filmde, bir yazısından dolayı (aslında aile içi bir cinayet de söz konusudur) Cevat Şakir'in yargılanıp Bodrum'a sürgün edilişi ve yazarın buradaki değişimi anlatılır.Cevat Şakir, Osmanlı'nın köklü ailelerinden Şakir Paşa Ailesine mensup.Aile içinde travmatik olayla yaşanır.Bu yüzden iç dünyasında çalkantılar yaşayan aydın kimliğiyle Cevat Şakir karşımızdadır.Yazar, 3 yıllık sürgün hayatının yarısını Bodrum'da, diğer yarısını İstanbul'da tamamladıktan sonra, çok sevdiği insanları ve doğal güzellikleriyle kaynaştığı Bodrum'dan uzak kalamaz ve Muğla'nın sahil ilçesine yeniden dönüp 25 yıl burada yaşar ve ölür.En güzel eserlerini Bodrum'dayken verir, çevreci yönüyle Bodrum'un efsane kişilikleri arasında yer alır.Başrollerini Can Togay, Hanna Şoygula, Özay Fecht ve Ayşe Romey'in paylaştığı Mavi Sürgün, aslında bir yolculuk filmi olarak nitelenebilir.İstanbul'dan Anadolu'ya açılan ve böylece memleket insanını tanırken,