Maaş 100 bin TL olsa bile...

Memur maaşlarına yapılan zam, çalışma hayatı tarihimizde (bir kalemde yapılan) en büyük artış olsa gerek.En düşük memur maaşının 22 bin 17 lira olduğu ülkemizde, iki kişinin çalıştığı bir haneye 50 bin TL civarında para giriyor. (Ki, maaşı 30-40 bin TL'ye tekabül eden meslek grupları da var.)Doğrusu, memur olmak varmış ama o yaşı çoktan geçtim.Bu zam oranları yüz güldürecek cinsten bir refah demektir; yeter ki enflasyon canavarına diz çöktürebilsin.Zira, çalışanları enflasyona ezdirmemek üzere alınan her önlem, her maaş artışı, cüzdanımıza göz diken aç gözlü fırsatçıların ağzını sulandırıyor.Öte yandan, bir toplumun 'refah seviyesi'nin sadece gelire endeksli değerlendirilmesi ne kadar doğruMaddi refah içinde yüzen bir toplum olsak bile hayat standardını aşağı çeken 'negatif milli özellikler' terk edilmedikçe, memleketi kendimize zindan etmeye devam ederiz. Ne gibiHer bayram piknikçilerin ormanlarda, parklarda, plajlarda bıraktığı çöp yığınlarını görüyoruz mesela... Şehrin sokaklarını, caddelerini izmarit tarlasına dönüştürenleri, sokakta yürüyen insanların tepesine balkondan halı silkeleyenleri, yahut yaya kaldırımına araç park edenleri de...Örnekler çoğaltılabilir.Gazeteci Gaffar Yakınca'nın dile getirdiği tespit her şeyi ne kadar da güzel özetliyor:'Türkiye'de hayat kalitemizi düşüren iki şey var: Biri trafik, diğeri görüntü kirliliği...'Bunları düşünürken, bir haber içimize su serpti; 'İstanbul'da sahil ve parklarda nargile yasaklandı.'İstanbul Valiliği, kamuya açık piknik alanı, park ve sahillerde nargile içilmesini yasaklamış.Gerekçe olarak vatandaşlardan gelen şikayetler ve çirkin görüntü gösterilmiş.'Aslında sahil ve parkları kebapçı habitatına çeviren don-atletli mangal partileri de yasaklansın' diyeceğim ama mangalcıların hışmına