Barış Terkoğlu

Cumhuriyet

Filistin masasında neden Türkiye yok

Aykırılık senin gözündedir. Doğa, çatışmaların uyumlu olduğu düzendir.br data-mce-bogus"1"Kimilerine çelişkili gelebilir. Oysa tutarlı. Ulus devrim yapan Atatürk, hem Turancılığı hem İslamcılığı reddetmişti. Dünya emperyalist bir savaşa giderken bu sayede "Yurtta sulh cihanda sulh"a dayanan barışçıl ve milli bir dış politika uygulayabildi. "Çıkar"

'Paralel devlet'ten çocuk istismarına

Mavi göğün altında uçsuz bucaksız sarı çiçekler. Koparmaya kıyamadığının üstüne de basmıyorsun.Önümde bir çocuk istismarı dosyası duruyor. Okumaya başladım. Derken sanığın tuhaflıklarından şüphelendim. Sorgulayınca film gibi hikayenin içine düştüm.Talip A. ünlü bir mobilyacı. 90'lı yılların başında yaptığı evliliği, 2004 yılındaki bir magazin haber

Yargıdaki rüşvet bataklığının belgeleri

Yıkanmaya giriyorsun, çamurla çıkıyorsun. Sorun ne sabun ne lifte. Suyu kirletmişler, suyu! Sabah uyanıyoruz yargı haberiyle güne başlıyoruz. Akşam bir başkasıyla uykuya dalıyoruz. Ne kadar çok mahkeme haberi okuyoruz. Herkesin kendi işini savcıyla ve hakimle gördüğü bu kara düzende mesele sadece adaletin itibarsızlaşması değil. Sistemde herkesin h

Murat Kurum'a kim inanır

Kurtlarla beraber gezip kuzuyu ödünç istiyorlar. Sonra da onlara inanmamızı istiyorlar.br data-mce-bogus"1"Maraş depreminin hemen sonrasıydı. Binalarla birlikte yollar da göçmüştü. Bölgeye ulaşım zordu. Maalesef devletin hazırlığı yoktu. "Yoktu" diyorum. Çünkü Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, çözüm için havadan müdahale

"Kürt Tilkisi" nasıl "Vatandaş Macit" oldu

Milletler elle değil tarihle kurulur. Yabancı yumruğuyla değil içindeki kurtlarla çürütülürler. Haberler Süleyman Soylu'nun CHP'nin standını ziyaretini gösteriyor. Herkes şaşkınlık içinde. Bir eski İçişleri Bakanı'nın muhalif vatandaşın elini sıkmasının olağan olması gerekmez mi Nedense değil. Bu sırada Gazeteci Timur Soykan'ın "Baron İstilası" kit

At yalanı mağdur etsinler inananı

Bazen bir masal anlatırlar. Gerçeğin kendisini masal sanırsın. Dün 28 Şubat'ın yıldönümüydü. Sorsanız hepsi mağduruydu. En çok "28 Şubatvari müsamere" ifadelerine takıldım. Öyle ya, Cumhurbaşkanı yakın zamanda Atatürk ve hilafet üzerinden yaşanan tartışmalara atıfla kullanmıştı: "Son günlerde sık sık karşımıza çıkmaya başlayan 28 Şubatvari müsamere

Erdoğan'ınindirttiği pankart

İnsanlar; dinleriyle, milletleriyle, kimlikleriyle birbirinden ayrılıyor. Konu paraya gelince ise bütün çizgiler ortadan kalkıyor.Erdoğan, cumartesi günü, Sakarya'da konuşuyordu. Sözü İsrail'e getirdi. Batı'yı suçladı. Derken... Meydanda bir pankart açıldı. "İsrail ile ticaret utancı sonlandırılsın" yazıyordu. Polis müdahale etti, apar topar indiri

'Erdoğan'ı durdurun' diyen hâkim

Anayasa ense tıraşına karışmaz. Ama cumhurbaşkanının işine karışır.Aslında 101. madde açıkça söylüyordu: "Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir." Gelgelelim anayasanın etrafından dolaşıldı. Erdoğan'ın 3. kez cumhurbaşkanlığına izin verildi. "Biz zaten sandıkta yeneceğiz" diyerek anayasanın d

Topu bırak 'altıncı' Murat'a bak!

"Altını değerli kılan insanlar ama insanın altın kadar değeri yok" diyor Thomas More.Sorsan en yerli en milli onlar. İş sermayeye geldi mi babalarını bile tanımıyorlar. Ülkenin toprağını, kanunlarını, bürokrasisini küresel şirketlerin ayağına paspas ediyorlar.Günlerdir göz göre göre gömülen işçileri konuşuyoruz ya. Çatlayan yığınlara rağmen çalışan

Siyanürlü mezara gömülen millet

Bana çoğu zaman "Kumpas davaları başarılı oldu mu" diye soruyorlar. Bu soruya "Hem evet hem de hayır" yanıtını veriyorum. Hayır, çünkü kumpas ve sorumluları açığa çıktı. Evet, çünkü asıl hedefi Cumhuriyet kurumlarını parçalamak olan kumpaslar hedefine ulaştı.İşte tesadüf dediğimin hikâyesi böyle başlıyor. Dün, Erzincan İliç'te toprak altında kalan