İçeridekilerden dışarıdakilere öğütler,

"Oscar Wilde'ın sözüdür: "Deneyim, hatalarımıza verdiğimiz addan başka bir şey değildir." Cezaevi bahçesinde konuştuğum mahkumları dinlerken bu söz geldi aklıma. Kimi 7, kimi 12 yıldır cezaevinde. Yakında çıkacaklar ve yeni bir hayata başlayacaklar. "Allah bir daha burayı göstermesin diyorlar" Madem öyle, suçlarına dair sırları soruyorum. Sahi işledikleri suçlardan mağdur olmamaları için vatandaşa ne önerirler İlk sözü araba hırsızlığında uzmanlaşmış bir mahkum alıyor: -Bir oto hırsızı önce arabada GPS'in varlığına bakar. Aracınızda GPS yoksa, masraftan kaçınmayın ve mutlaka taktırın. Ama harici GPS, aracın görünmeyen bir yerinde saklanmalı ki hırsız onu etkisiz hale getirmesin. -Çıktığınızda aracınızı kilitlediğinizden emin olun. Ancak her kapıyı ayrı ayrı kontrol etmeniz, sizi uzaktan izleyen hırsıza "Arabada kesin değerli şeyler var" hissi uyandırır. -Aracınızın kapı ve kontak anahtarı farklı olmalı. Örneğin bir markete girdiğinizde ise yedek anahtarınızı arabada unutmayın. -Ev adresinizin yazdığı bir faturayı ve ev anahtarınızı araçta bırakmayın. Bu, hırsıza 'git evimi soy' demektir. -Güvenmediğiniz otoparklara ve valelere araç anahtarınızı teslim etmeyin. İkiz ruhsat ya da kopya anahtar yoluyla aracınız kullanılabilir ve çalınabilir. Bu yolu kullanan hırsızların devlet içinde yardımcılarının olduğunu da söyleyebiliriz. -Eğer aracınız çalındıysa, 'kasap' diye tabir edilen araba parçalayan insanların bilme ihtimali vardır. Hırsızı nasıl kandırırsınız Ben bunları not ederken; 'gasp', 'tufa' ve 'askı' denilen hırsızlık yöntemlerinden sabıkası olan mahkumlar söze girdi. Onlar da başlattılar anlatmaya.. - "Teşhisli' yani içinde ne bulunacağı bilinen ev çok kıymetlidir. Genelde hedefteki evin içini bilenler yani tanıdıklardan gelir istihbarat. Eğer ev teşhisli değilse, bazen perdelerin çok pahalı görünmesi bile evi hedef yapabilir. -Aktif olmayan bir alarm kutusu bile