AKP milletvekiliyle cinayeti konuştum

Geçen pazar gecesiydi...Ahmet Eşref Fakıbaba Halk TV'deki "Sansürsüz" programımızın canlı yayınındaydı. Fakıbaba AKP'den İYİ Parti'ye geçiş nedenlerini anlatırken önemli iddialarda bulundu. Kaldığı misafirhaneyi basanlar tarafından öldürülmek istendiğini, yakın zamanda da tehdit aldığını ve Şenyaşar ailesi olayına dair tanıklıklarını anlattı. Fakıbaba'nın dile getirdiği her mesele bir isme bağlanıyordu: AKP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız. İbrahim Halil YıldızProgram arasında telefonum çaldı. Arayan Yıldız ile beni görüştürmek isteyen bir yakınıydı. Ve ertesi gün akşam saatlerinde İstanbul'da buluştuk... AKP milletvekili, 14 Haziran 2018'de Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde yaşananları kendi penceresinden anlatmaya başladı. Biri ağabeyi olan dört kişinin can verdiği olaylara dair hakkındaki suçlamalara kimi zaman kaçamak kimi zamansa net yanıtlar verdi. Şenyaşar ailesi olayı patladığında Fakıbaba AKP iktidarının gıda, tarım ve hayvancılık bakanıydı. O dahil hükümetin birçok ismi yaşananları "terör saldırısı" olarak kamuoyuna duyurdu. Lakin Fakıbaba o ilk tespitinden dolayı bugün pişman. Peki, AKP Milletvekili Yıldız şimdi ne düşünüyor Gördüm ki o hâlâ aynı noktada. Şenyaşar ailesini terör örgütü üyeliğiyle ve örgüte eleman kazandırmakla suçluyor. "Bir PKK itirafçısının ifadesi var; Suruç'tan Kobani'ye adam teslim ediyorlardı" diyor. "Saldırı terör saldırısı olmayabilir ama aile terörist" diye çok ağır bir ithamda bulunuyor. Gelin görün ki hem Emniyet hem de savcılık Şenyaşar ailesinin PKK ile bir bağını bugüne kadar kanıtlayamadı. Öyle ki, buna dair altında iki polisin imzasının bulunduğu bir tutanak da var. Buna göre, savcılık "öldürülen Esvet, Adil ve Celal Şenyaşar'ın PKK'lilerin yanına mı gömüldüğünü" bile araştırmış. Polisler ise Şenyaşarların yattığı mezarların "herkesin cenazesini normal bir şekilde defnettiği kısımda" olduğunu fotoğraflarıyla savcılığa sunmuş. AKP milletvekiline işte tüm bunları hatırlattığımda ise "Evet, doğru" diyor. 'FAKIBABA HİÇ AK PARTİLİ OLMADI' Suruç Devlet Hastanesi'nde Şenyaşar ailesine yapılan ağır saldırıya getiriyorum konuyu. Yaralananların tedavisinin engellendiğini, baba Şenyaşar'ın oksijen tüpüyle ve demirlerle saldırılarak öldürüldüğünü hatırlatıyorum. Faillerin akrabası olduğunu vurguluyorum. Ağabeyi Mehmet Şah Yıldız'ın vurulduğunu duyan eş, dost ve akrabaların hastaneye koştuğunu aktarıyor AKP'li Yıldız. "En az 1000 kişi vardı hastane içinde" diyor. Sonra sözü hep aynı yere getiriyor: "İki ayrı tarafın da yaralılarını aynı hastaneye götürmek planın bir parçasıydı." "Eğer bu bir kışkırtma ise kim yapar ki" diye soruyorum. "Ambulans şoförlerinin telefon kayıtlarına bakmak lazım" yanıtını alıyorum. Tutanaklara yansıyan tanık ifadelerinin aksine cinayeti "Benim ailemden kimse yapmadı, inanmıyorum" diye anlatıyor. Açıkçası, bana da bu iddiası inandırıcı gelmiyor. O