Tuzla Piyade Okulux27;nda yaşanan x27;arbedeylex27; ilgili ifadesine başvurulan teğmen: Biz, Atatürk karşıtı bu yapıyı Harp Okulunda da üstlerimize bildirdik ancak işlem yapılmadı

"Hatta Allah dedikleri için müsamaha gösterdik. Dedik ki 'Bir ortak yanımız var.' Ama inanın bana aynı menzile giden farklı yollardan biri olarak gördüğümüz bu yapının aslında bambaşka niyetlerin, sinsi hesapların aleti, aracı, örtüsü olduğunu uzun süre görmedik, göremedik..." Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 4 Ağustos 2016'da Olağanüstü Din Şurası'nda, Fetullahçıları böyle anlatmış ve özeleştiri yapmıştı. Neden bu hatırlatmayla başladım

Anlatayım.

Türkiye haftalardır Tuzla Piyade Okulu'nda yaşanan "Atatürk fotoğrafını takmayan teğmenleri" tartışıyor.

Özetle:

10 Kasım günü bir teğmen iğnesi olmadığı gerekçesiyle yakasına Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafını takmıyor, bu bir gerginliğe neden oluyor. Daha sonra birlik komutanı yüzbaşı, teğmene iğne veriyor ve Atatürk'ün fotoğrafının yakaya takılmasını sağlıyor. Fakat olay orada bitmiyor. 13 Kasım günü, arkadaşının Atatürk'ün fotoğrafını yakasına takmak istememesinden rahatsız olan bir teğmen, diğer teğmenin odasının kapısına Atatürk'ün bir posterini asıyor. O fotoğraf diğer teğmen tarafından indiriliyor. Bunun üzerine diğer öğrenci arkadaşlarıyla beraber söz konusu teğmenin odasının önüne gidiyor. Aralarında çıkan arbede büyüyor. Atatürk fotoğrafını takmayan teğmen, hastaneye gidip darp raporu istiyor ama doktor "darp yok" raporu veriyor. Bunun üzerine savcılığa gidip, suç duyurusunda bulunuyor.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler geçen hafta gazetecilerle buluşmasında anlattı:

"Tuzla Piyade Okulu'ndaki olay, 10 Kasım'da meydana gelen bir hadise. Bir tane öğrenci subayımız, yakasına takması gereken fotoğrafı takmıyor ve 'toplu iğnem yok onun için takamadım' gibi bir gerekçe ortaya sürüyor. Ona tepki gösteren başka öğrencilerle aralarında tartışma yaşanıyor. Bu olay sonucu hepsi geçici olarak görevden uzaklaştırıldı. Bu olayla ilgili mahkeme ve Yüksek Disiplin Kurulunda verilecek kararları duyuracağız. Sorumlu görülen yöneticiler de görevden uzaklaştırıldı. Bu aşamada olayı yanlış yerlere götürecek yorumlardan kaçınmalı ve adli sürecin sonuçlanması beklenmelidir."

Yeni Şafak Gazetesi ise 14 Aralık'ta manşetine taşıdığı haberde 'teğmen cuntası' başlığını kullandı ve Tuzla Piyade Okulu'nda dindar öğrenci subayların fişlendiğini iddia etti.

"Herhangi bir tehdit veya darp yok"

Dün...

Milli Savunma Bakanlığı bir açıklama yaptı.

Bakanlık özetle dedi ki:

"Askerliğin temeli disiplindir. Önceliği müesses disiplini muhafaza etmek olan Cumhuriyetimizin kurucusu ve ebedi başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, sonsuzluğa uğurlanışının 85'inci yıl dönümünde Piyade Okul Komutanlığında vuku bulan hadiseye ilişkin, disipline aykırı her olay ve durumda olduğu gibi, adli soruşturmaya ilave olarak derhal idari soruşturma başlatılmıştır. İlgili mevzuat çerçevesinde milli anma ve kutlama günleri, tören ve bayramlarda günün anlam ve önemine uygun şekilde davranmak disiplinin bir gereğidir. Mevzuata uygun davranmamak nasıl disiplinsizlik ise buna karşı görev, yetki ve sorumluluğu dışında suç teşkil edecek nitelikte müdahale etmek ya da davranışta bulunmak da disiplinsizliktir." Olayda ismi geçen personelle ilgili "Geçici Görevden Uzaklaştırma Kararı alınmıştır" diye de belirtildi.

Önümde 13 Kasım günü yaşanan olayla ilgili bir teğmenin ifadesi var.

İfade 15 Kasım'da alınmış ve o teğmene yöneltilen suçlama şu:

"Kasten yaralama, tehdit, hakaret, kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirmek."

Yaşar Güler

Teğmen özetle diyor ki:

"... 13 Kasım 2023 tarihinde 405 numaralı odada bir kalabalık vardı. Ben de olayı yatıştırmak hem de ne olduğunu öğrenmek maksadıyla içeriye giriş yaptım. Girdiğim esnada bir tartışma mevcuttu. Sesler yükselmişti. Ben de arkadaşlara sakinleşmelerini söyledim. Daha sonra P. Teğmen M.F.Ş. ile muhatap oldum. Kendisine Atatürk fotoğrafının nerede olduğunu sordum ve kendisi de bana onu söktüğünü söyledi."