Kriz dalgaları

Bugünkü yazıya geçen hafta kaldığımız yerden devam edelim istiyorum. Geçen hafta AK Parti'nin tarihin en büyük ekonomik krizlerinden birinin içinden Türkiye'yi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde çıkarma sürecini yazmaya başlamış ve onun ülkenin çıkarlarını her şeyin üzerinde tutan lider vasfının altını çizmiştik. Bu vasfıyla toplumun tüm katmanlarını pek çok yenliğe ikna etmişti. Ekonomi ekibi içinde yer almasam da kuruluştan itibaren Erdoğan'ın kadrosunda bulunan birisi olarak, ülkeye dair pek çok güzel işte, zorlukların atlatılmasında en önemli teşvikin ondan geldiğini bilirim. Bir lider olarak cesaret veren vasıflarının yanı sıra ülkenin insan sermayesine gösterdiği özen de onu farklılaştırmıştı. Herkesi saatlerce dinler, notlarını alır sonra da bunları hatırlatır, tartışma yapılmasına izin verir, rasyonel uygulamalar için öneri getirenlerin önünü açar, onlara fırsat verirdi. Bugün de gördüğümüz pek çok siyasetçi bu süreçte yetişti, öne çıktı.Şimdi geçmişten beri devam eden ekonomik kriz dalgalarının en büyüklerinden birisini pandemi çarpanıyla birlikte göğüslüyoruz. Türkiye'nin bu dalgaları atlatmasında AK Parti kadrolarının samimiyetinin, ilk yıllarında beri sürdürmeye çalıştığı bu ruhun ve Sayın Erdoğan'ın liderlik vasıflarının çok önemli olduğuna inanırım. Ekonomik krizler tarihinin en önemli kitaplarından birisi olan "Çılgınlık, Panik ve Çöküş (Finansal Krizler Tarihi)" 1978 yılında Charles P. Kindleberger tarafından yazılmıştı. 1989, 1996, 2000 yılları basımı kitabın ilk yazarıyla devam etti, kitap 2005 ve 2011 yılı basımlarında Robert Z. Aliber tarafından güncellendi.Kindleberger'e göre cinnet, panik ve çöküş, kriz sürecinin üç aşaması. Cinnet döneminde, yatırımcılar paradan para kazanma hırsıyla borçlanarak reel ya da finansal varlıklara yöneliyor. Panik sırasında ise reel ya da finansal varlıklardan paraya geçmeye çalışılıyor ya da borcun geri ödenmesine başlanıyor: "Birkaç 'şanslı' yatırımcı spekülatif kazanç toplamak amacıyla ellerindeki varlıkların bir kısmını satar. Varlık fiyatlarının artışındaki yavaşlama diğer yatırımcıları daha temkinli davranmaya iter, gerginlik tırmanır, panik başlar ve ardından da çöküş gelir." Çöküş sırasında ise, büyük bir istekle alınan tüm mal, konut, arazi, hisse senedi, tahvil gibi reel ya da finansal varlıkların fiyatları düşüyor. Piyasalarda oluşan balon patlıyor.Kitabın ilk sayfasında, 1970'lerden itibaren geçen zamanın, emtia, kur, gayrimenkul ve hisse senetleri fiyatlarında eşi görülmedik bir oynaklığın yaşandığı dönem olduğu vurgulanıyor. Bu dönemde dört finansal kriz dalgası yaşanmış, çok sayıda büyük banka aynı anda çökmüştü. 2008'de başlayan kriz, Büyük Bunalım'dan bu yana yaşanan en ciddi ve küresel boyutta etkili olanı olmuştu.KRİZ PANDEMİYLE BİRLEŞTİPek çok ekonomiste göre 2008 krizi sona ermiş değil. Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, dün Anadolu Ajansı'na verdiği demeçte, "2008 global krizi tam olarak sona ermeden pandemiyle birleşti" diyordu. "Çünkü