Reçak'ta ne oldu
Reçak'ta ne oldu
AYHAN DEMİR
Osmanlı tarihini okuyanlar iyi bilir ki, Arnavutlar ve Boşnaklar eğer isteseydi, şu anda yeryüzünde bir tanebile Sırp kalmazdı. Fakat hiçbir Müslüman Arnavut veya Boşnak, sebepsiz yere düşmanına, hele silahsız bir sivil ise saldırmamıştır, saldırmaz. Buna karşılık Sırplar, masum ve savunmasız insanlara bile, her zaman merhamet ve acıma duygusundan uzak olmuşlardır.
Sırpların, Srebrenitsa soykırımı ile noktalamak istedikleri, Bosna Savaşı'nda neler yaptıklarını tüm dünya biliyor. Fakat Kosova'da gerçekleştirdikleri soykırımları duyan, bilen pek yoktur.
1998-1999 yılları arasındakiKosova Savaşı'nda, 8 binden fazlası Arnavut olmak üzere, 10 binin üzerinde Kosovalı katledildi.Bunların bin 300'ü henüz çocuk yaşta idi. Bu savaş esnasında, binlerce kadına tecavüz edildi.
Kosova Savaşı'nda, 800 bine yakını Arnavut olmak üzere, 1 milyondan fazla Kosovalı evlerini terk etmek zorunda kaldı. Kayıplara karışan bin 653 Kosovalının akıbetine dair hiçbir şey bilinmiyor.Bilinen tek bir şey var: Sırbistan, Kosova'da birçok katliam gerçekleştirdi.
Sırpların Kosova'da gerçekleştirdiği katliamların doruk noktası, Priştina'nın 30 kilometre güneyindeki, Reçak'ta yaşandı.15 Ocak 1999 tarihinde, Ştimle Belediyesine bağlı Reçak köyündeki 45 sivil erkek, çocuk, kadın ve yaşlı, "Kosova Kurtuluş Ordusuna (UÇK) yardım ettikleri" gerekçesiyle, Sırp ordusu ve paramiliter birliklertarafından vahşice katledildi.
Sırplar, sabahın erken saatlerinden itibaren, Reçak köyünü ateş altına aldılar. Birkaç saat sonra köye girdiler. Bombardımandan kurtulmak için saklanan Arnavutlar, köy meydanına getirilerek, saatlerce işkenceye maruz bırakıldılar. Reçaklı yirmi dört sivil, bölge halkının Bebuşun Çukuru (Gropa e Bebushit) dedikleri yere götürüldüler. Burada, yakın mesafeden, kurşuna dizilerek şehit edildiler.
Reçaklı Halim R. Beqirikardeşimiz şehit edildiğinde henüz 14 yaşındaydı.Haki M. Metushiamcamız 63,Avdyl S. Sejdiudedemiz 99 ise yaşında şehit edildiler. Kadınlara bile merhamet etmediler.Hanumshahe B. Mehmetiablamız 22,Sahide Metushiteyzemiz ise 61 yaşında şehadet şerbetini içtiler.
Yeğeninin yanı sıra, dört akrabasını kaybeden 71 yaşındaki Aziz Beqiri, bu soykırımın ramazan ayında ve tam Kadir Gecesi yapıldığını ifade ediyor. Soykırım kurbanlarının parçalanmış bedenlerini ve uzuvlarını gördükten sonra gecelerce uyuyamadığını da söylüyor.
Aziz Beqiri amcamız o gün yaşananları şu şekilde anlatıyor: "Öldürülenler ve katledilenler arasında çocuklar, yaşlılar ve kadınlar da vardı. Avluda bir kadın vardı, kocası ve iki kayınbiraderi öldürülmüştü. Kocası ve kayınbiraderlerinin peşine düştüğü sırada onu da öldürdüler."
Sırplar, katlettikleri insanların cenazelerine bile merhamet ermediler, saygı göstermediler. Şehitler, Sırp güçlerinin kontrolünde, 12 Şubat'ta defnedilebildiler.
Reçak'taki bu katliam, olaydan sonra bölgeye giden, dönemin Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı-AGİT Kosova Misyon Şefi Büyükelçi William Walker tarafından tüm dünyaya duyurulmuştu. O gün yaşadıklarını "Hayatımdaki en üzücü olay" olarak nitelendiren Walker, "Gördüğüm kadarıyla, bir katliam ve insanlık suçuyla karşı karşıya olduğumuz aşikârdır" ifadesini kullanmıştı.
NATO'nun, Sırp saldırganlara yönelik havadan ve karadan müdahalesini içeren, 'Müttefik Güç Harekâtı' ancak bu katliamdan iki ay sonra 24 Mart 1999'da başladı. Olayla ilgili olarak sadece bir Sırp polis memuru yargılandı. Sırp polis memuru Zoran Stojanoviç, Birleşmiş Milletler Kosova Misyonu-UNMIK yargıçlarınca, 15 yıl hapis cezasına mahkûm edildi. Eski Yugoslavya Devlet BaşkanıSlobodan Miloşeviç, yargılama sürecinde öldüğü için, bu soykırım suçundan ceza almadı.