Bosna'nın asıl sorunu

Bosna'nın asıl sorunu

AYHAN DEMİR

1992 yılında bağımsızlığını ilan Bosna Hersek, bugünkü sınırlarına, dört yıllık kanlı bir mücadelenin ardından ulaştı.

Rahmetli Aliya İzetbegoviç, verilen mücadeleyi şöyle ifade ediyor: "Gerçekten iyilik ile kötülüğün mücadelesiydi bu, insan ile canavarın mücadelesiydi."

Barışmakla barış olmaz. Savaş durdu, ama gerginlik ve temkin sürdü.

Bosna Hersek, yüksek gerilim hattına kuruldu. Ve 1995 yılından itibaren Bosnalı Sırpların başrolü üstlendikleri, ülkeyi istikrarsızlaşma tiyatrosu sahnelenmeye başladı. Bosnalı Hırvatların bu tiyatroda üstlendikleri rol ise yardımcı oyunculuk.

Kimi zaman kendi aralarında sorunlar yaşayan, hatta savaşa tutuşan Sırplar ve Hırvatlar; konu Bosna ve Boşnaklar olunca hemen birleşiyor ve ortak hareket ediyorlar.

Birbirlerine destek oluyorlar. Kendi aralarında yardımlaşıyorlar. Şunu çok iyi biliyorlar: Tek başlarına yarımlar, yeterli değiller.

Sorulması gereken: Sürekli bir gerilim ve gereksiz gerginlik Yaşanan bu gerginlik ve inatlaşma tiyatrosu, sürdürülebilir bir vaziyet midir

Otuz yıl bu şekilde geçti. Hayal kırıklığı büyük! Dünyanın en güçlü devletleri için bile sürdürülebilir bir durum değildir bu.

Dertlerimizden biri de, Bosnalı Boşnakların kendi aralarındaki münasebetleridir.Bizi en çok üzen konulardan biri de, birbirlerine düşkün olması gerekenlerin düşmanlığıdır.

Sosyal Demokrat Parti-SDP, Bizim Parti-NS ve Halk ve Adalet Partisi-NiP'ten oluşanTroyka isimli üç benzemezler ittifakı,Bosnalı Sırp lider Milorad Dodik ve Sırp Cumhuriyeti Entitesi-RS yönetiminin izlediği bölücü siyaseti ve ona çanak tutan Hırvat Demokratlar Birliği-HDZ'yi izole etmek yerine, yol vermeyi tercih etmektedir.

Demokratik Eylem Partisi-SDA,Demokratik Cephe-DF ve Bosna Hersek İçin Partisi-SBiH, Dodik'in partisi Sosyal Demokratlar Birliği-SNSD kadrolarının görevden alınmasını öncelerken; Troyka, HDZ'nin taleplerini gündeme alıp, seçim yasasını tartışmaya hazır oldukları mesajı veriyor.

Troyka mensupları, Bosnalı Sırp ve Hırvatlara göstermedikleri güçlerini, muhalefetteki Boşnakları boğazlamak için göstermektedir.

Troyka mensupları, Bosna düşmanları karşısında göstermedikleri gayret ve azmi, muhalefetin elini boşa düşürmek için gösteriyor.

Garipliklerden biri de, Milorad Dodik, Bosna Hersek Anayasa Mahkemesi kararlarını ihlal etmekle suçlanmıyor ama Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi Christian Schmidt'in onuruna saygısızlık etmekten suçlanıyor.

Troyka mensupları, Milorad Dodik'in, Bosna Hersek'in anayasal düzenine saldırdığı gerekçesiyle tutuklanması konusunda ısrar etmiyor ama Alman Bakan Anna Luhrmann'ı kovması sebebiyle, Dodik'e tepki göstererek, tutuklanmasını talep ediyorlar.

Daha genel bakarsak: Troyka ile muhalefet partileri SDA, DF ve SBiH arasındaki rekabet, bugün, Bosna Hersek'i hiç olmadığı kadar savunmasız ve zayıf bırakmıştır.

Yeri gelmişken, asıl sorunu da hatırlatalım: Bosna Hersek'in yaşadığı birçok problemin temel sebebi Dayton Anlaşması'nın mevcut halidir.

Dayton, imzalandığı günden beri tartışılan bir antlaşmadır. Bu antlaşma, kimine göre zafer, kimine göre hezimettir. Kimi, savaşı sonlandırdık, akan kanı durdurduk diye sevinir. Kimi de şurayı ve şurayı kaybettik diye üzülür.