Ataol Behramoğlu

Cumhuriyet

30 Ağustos ruhu ve karşıtlığı

30 Ağustos ruhu; akıl, öngörü ve cesaret demektir. 30 Ağustos karşıtlığı ise doğal olarak akılsızlık, öngörüsüzlük ve korkaklıktır. *** Daha somut konuşalım: Bugün ve her yıl 30 Ağustos tarihinde kutlamakta olduğumuz, bize bu zaferi kazandıranların sayısız başka erdemlerinin yanı sıra, aklı, öngörüsü ve cesaretidir. Karşıtlar ise o günlerde olduğu

Felsefenin tesellisi

Geçen yaz okumayı tamamlayamadığım başucu kitaplarımdan biri de Roger Scruton adlı yazarın Modern Felsefenin Kısa Tarihi adlı yapıtıydı. (Dipnot Yayınları, çev. U.Özmakas-Ü.H.Yolsal) Şimdi biyografisine baktığımda bu yazarın dilimizde Spinoza ve Kant üzerine yapıtlarının bulunduğunu da öğrendim. Edinip okumalı. Fakat "Felsefenin tesellisi" başlığın

Bir günün sonunda can sıkıntısı

Sonu gelmezce üst üste yığılan sıkıntılara Aydın'daki inanılması güç olay eklendi. İnanılması güç, biz sıradan ölümlüler için. Yoksa bu da benzerleri gibi, beklenen bir olaymış. Yine de benim aklım almıyor, adı bir dünya görüşüyle özdeşleşen birinin bir anda karşıt görüşün tam ortasında yer alması. Dahası o karşıt görüşten himaye dilenmesi. Sözcük

Bir ahlak dersi

Tasarladığım yazının adını "Bir dilbilgisi dersi" olarak duyurmuştum. Sonradan yukarıdaki başlığı daha uygun gördüm. Dersin muhatapları bellidir. Onlar kendilerini biliyorlar. Kim olduklarını birazdan herkes anlayacak. *** 1967 ya da 1968'de asteğmen olarak Trabzon'da yedek subaylığımı yapıyorum. A.S. Puşkin'in tüm öykü ve romanlarını da o sırada d

Kuraklık

Ülkemizin (bu demektir ki insanlığın) sorunlarına duyarlı bir arkadaşımdan aldığım mesajda Birleşmiş Milletler'e bağlı bazı kuruluşlarca hazırlanan raporlarda Türkiye'nin 2030 yılında su fakiri ülkeler statüsüne gireceğinin bildirildiğini öğrendim. Sözünü ettiğim mesajdaki etkileyici ifadelerle ve söz konusu rapordaki verilere göre, ülkemizin yüzde

Vatan

Yazmayı tasarladığım yazının başlığı olarak günlerdir zihnimde "vatan" sözcüğünü dolaştırıyorum. Ne demek vatan Üstünde yaşamakta olduğumuz sıradan bir toprak parçası mı Herhalde değil ocukluk yıllarımızda onu uğrunda canımızı verebileceğimiz bir toprak parçası olarak öğrendik. Hepimizin zihninde bu anlamda en azından birkaç şiir dizesi vardır. Doğ

Türkiye düşünüyor

"Denklem çözülürken" başlıklı geçen haftaki yazımda iki soru vardı: Özetle: 1) Ülkemizde yaşanmakta olan ve gittikçe pervasızlaşan kötülükler tek bir kişinin ya da bir ekibin işi mi, yoksa daha büyük bir planın parçası mıdır 2) Trump yönetiminin Türkiye büyükelçisinin aynı zamanda bu yönetimin Suriye konusunda danışmanı olması, bunun da ötesinde sö

Denklem çözülürken

Hukuk dışı tutuklamaların ve suçlamaların 19 Mart'tan bu yana ivmesinin gittikçe hızlanması, pek çok kişi için olduğu gibi benim zihnimde de şu soruyu doğurmuştu: Bu kadar kötülük tek bir kişinin ya da bir grup insanın eseri mi, yoksa daha geniş çevrelerce hazırlanan bir planın uygulanması mıdır Doğrusunu söylemek gerekirse bu soru zaten AKP'ye ve

Kalbinde dünyayı taşımak

"O sözler ki bir kere çıkmıştır ağzımızdan Uğrunda asılırız... Attilâİlhan (15.06.192510.10.05) Türk şiirinin en yücelerinden yurtseverliğin yılmaz bekçisi Attilâ İlhan gibi bilgeşairin 100. doğum yılında yaygın etkinliklerle anılmayışı nankörlükten öte içten içe çürüme halidir." Attilâ İlhan'ın Deniz'ler için şiirinden üç dizeyle başlayan yukarıda

Yeni Türkiye(2)

Geçen haftaki yazıma "Türkiye eskidi mi ki yenisini konuşuyoruz" sorusuyla başlamış, 1920'lerde kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin yepyeni çağdaşlık temellerini vurgulayarak günümüz yeni Türkiyecilerinin amaçlarının neler olabileceğine ilişkin görüşlerimi ve sorularımı sıralamıştım. Sözünü ettiğim yazıda eksik olan belki, yeni Türkiyecilerle kendileri