Millî Mücadele'yi yok sayan beyinler

Eski Meclis Başkanı, eski Kültür Bakanı, Eski Birlik Vakfı Başkanı, eski Millî Türk Talebe Birliği Başkanı İsmail Kahraman, memleketi Rize'nin fethinin 561. yıldönümü konuşmasında, şehirlerin kurtuluşu kutlanmasın, derken, ben o an bu şehirler bizim, işgaller geçiciydi, kurtulduk demek, böyle bir kutlama yapmak "düşman"a yarar gibi bir laf ettiğini düşünmüş, gerisini dinlememiştim. Sonra tartışmalar başlayınca, konuşmasının bütününe baktım. Girişte dediğim gibi... Öyle laflar söylüyor. Sonra "aslına" rücû ediyor: "Şehirlerin kurtuluş yıldönümleri kutlanıyor. Kesinlikle karşıyım. 2 Mart'ta Rize kurtulmuş, kim diyor Yok Erzurum şu martta. Şehirlerin düşman işgalinden kurtuluşu dolayısıyla kutlama yapılmaz. 'Ben esirdim, esaretim bitti, ben köleydim' diye ikrarda bulunulmaz. Bu küçüklük kompleksi verir, bu yanlıştır, böyle şey olmaz. Fetihler kutlanır. Tarihi zengin ve engin bir milletiz biz. Biz köklü bir devletiz. Zaferlerle dolu bizim tarihimiz. İstanbul'un kurtuluşu 6 Ekim, kim demiş İzmir'in kurtuluşu 9 Eylül, kim demiş Ne münasebet. Cihan harbi bitti, müstevlîler alacaklarının birkaç kat mislini aldı ve öyle gittiler, çekildiler. Kurşun sıkmadık ki. 2 Mart'ta da aynı şey var. Ruslar çekildi gitti. Çarpışmadık, dövüşmedik, vuruşmadık. Tarihi doğru dürüst niye bilmiyoruz Övünecek büyük bir tarihimiz varken kölelikten kurtulduğumuz tarihe niye bayram diyeceğiz. Fethettiğimiz tarihe diyeceğiz." İstiklâl mücadelesi ve arkasından Cumhuriyetin kuruluşu, bu zihniyette bir takıntı. Mustafa Kemal ortaya çıkmasaydı, bir millî mücadele başlatılmasaydı, padişah hükmünü sürdürebilecek miydi Sevr Antlaşması'nı hiç aklınıza getirmiyor musunuz! Padişah'ta mücadele edecek feraset var mıydı, irade var mıydı! Mustafa Kemal Anadolu'ya icazetli ve üstelik İngilizlerin kontrolünde gitti. Sonrasına bakın! (Mustafa Kemal, Mütareke döneminde İstanbul'da yedi ay kadar kalmış, siyasî temaslarda bulunmuş, Ali Fethi (Okyar) Bey'in Minber gazetesine ortak olmuştu. Mustafa Kemal'in bu dönemi biraz gölgede kalmıştır.) Mustafa Kemal'i tek düşünmeyin. 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkıyor. (Nutuk'un girişinde ülkenin manzara-i umumiyesini anlatır. (Mustafa Kemal düşmanları, bu manzaraya itiraz edebilirler mi!) Havza'ya, oradan Amasya'ya geçiyor. 12 Haziran 1919 günü Amasyalılara hitap ediyor, "Amasyalılar! Düşmanların Samsun'a yapacağı herhangi bir huruç harekâtına karşı ayaklarımıza çarıklarımızı çekecek, dağlara çekilecek,