İktidar, muhalefeti bir nimet görmeli

"Altılı Masa" protokollerle oyalanıyor. Ekipler çalışır, liderler meydanlara iner. Türkiye'nin meseleleri çok fazla... Neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Protokollerle uğraşılacak zaman değil. "Altılı Masa"nın komisyonları arada tespitlerde bulunuyor. Daha önce 10 madde açıklamışlardı. İki gün önce yeni açıklamaları geldi. Açıklamalar çok ama çok mühim, ona geleceğim. Yalnız şu protokol sıralamaları, güya eşitliği gözetmeleri yok mu Mizahçılara malzeme oluyorlar. Başta bir teklifim olmuştu. En önemli açıklamaları, içlerindeki en yaşlı parti başkanı yapsın, demiş isim de vermiştim. Ya da komisyonların başı sonu yok nasıl olsa, her tespitte, her raporda bir parti başkanı çıksın, sırayla okusun. "Altılı Masa"nın son açıklamalarına bakacağız. Yuvarlak masa mukîmleri yuvarlak masaya ekonomiye yatırdılar, aralarında bir komisyon kurdular Komisyonun bir de adı var: "Kurumsal Reformlar Komisyonu". "Kurumsal" ne demek Hiç düşündünüz mü Ne kastediliyor "Kurumsal" kullandığım bir kelime değil. Binalar üzerinde okumuştum: "Kurumsala kiraya verilir." Bankalar, şirketler kastediliyor. Türk Dil Kurumu'nun sözlüğünde "Değişik birim ve fonksiyonlarıyla bir kurumun niteliklerine tam anlamıyla sahip olan." manasına geldiği yazılı. Bu açıklamadan bir şey anladınız mı! Biraz daha araştırdığınızda firmaların tarif edildiğini okuyorsunuz. Demek istediğim, yerine oturmayan bir sıfat. "-sal, -sel" Arapçadan giren ama yerini bulan nispet eki "î"nin karşılığı olarak, "kumsal" ve "uysal" kelimelerinden koparılıp önüne gelen her kelimeye yamanmış bir ek. (Türkçe notu: Araştırıcılar için gereklidir. "Uysal" kelimesine Ziya Gökalp'ta rastladım: "Vatan Sesleri" başlıklı makalesinde "Altun Destan" şiirini verir. Kelime şu dörtlükte geçer: "Düşünen Uygurlar olmuş uysal, Altın Ordu devri kalmış bir masal. Bugüne kıyas et, tarihten us al! Atilâ, Temuçin, Gürgân nerede Gideyim arayım: Türkân nerede" Gökalp "Uygurlar"ı "uysal"ı, "us al"ı açıklıyor. Uygur: Türklerin millî medeniyetine uyanlar manasındadır. Uysal: Başka medeniyetlerin mukallidi demektir. Us al: İbret al.) (Makaleler II, Haz. Süleyman Hayri Bolay, Kültür Bakanlığı Yayınları, 1981) Konumuza dönelim. Saray Hükümeti akıl yürütürse "Altılı Masa"nın tespitlerinin asıl kendilerine yarayacağını anlayacaktır. Halkın karşısına geçip "Biz muhalefetin hassasiyetini anlıyoruz. Elbette muhalefet de halkın sözcüsüdür. Tespitlerinde bizim yanılgılarımızı,