Alevîlik meselesi ne meselesi! (1)

Son tartışmalardan ve Alevîliliğe dair yeni konseptten bahsetmeden önce Mustafa Kemal Atatürk'ün Alevîlerle ilgili sözleri var mı diye baktım. İki kaynağa baktım: "Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri" ve "Nutuk". Üç ciltlik "Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri"inde "Alevî" sıfatı geçmiyor. Nutuk'ta ise geçiyor. Ama şöyle: "Bu hayalin, hiçbir vakit tahakkuk etmemiş olduğu malûmdur. İslâm cemaatlerinin, birbirinden tamamen ayrı maksatlarla iftirâk eyledikleri; Emevîlerin Endülüs'te, Alevîlerin Mağrib'de, Fatımîlerin Mısır'da, Abbasîlerin Bağdat'ta birer hilâfet yani saltanat kurdukları ve hatta, Endülüs'te her bin kişilik bir cemaatin "bir emîrü'l-mü'minîni ile bir minberi" olduğu Hoca Şükrü imzalı risâlede dahi mezkûrdür." Bu sözünü halifelik tartışmaları sırasında söylüyor. Tavrı Hoca Şükrü ve arkadaşlarınadır. Şükrü Efendi, halifeliğin kaldırılmasına şiddetle karşıdır. (Mustafa Kemal'in bahsettiği kitabı: "Hâkimiyet-i Milliyye ve Hilâfet-i İslamiyye"dir.) Alevîler meselesine gireceğim ama söz açılmışken Mustafa Kemal'in halifelikle ilgili ne dediğine bir bakalım. "Atatürk şuna inandı, şunu yaptı" meselelerine dalarsak, kafalar bulanır, hedef şaşar. Aşağıda vereceğim sözleri birilerini uyarır mı dersiniz "Kesin inançlılar"da muhakeme beklemeyin. Atatürk'ün sözlerini aynen almamın sebebini ara ara hatırlatırım.