Savaşların arsızları ve unutanları

Modern dünyalıların egemenleri savaşlardan besleniyorlar. Bu beslenmeler, insanlık hayrına olmuyor. Emperyalizmin amacı hiçbir zaman insanlığa hizmet değildir. Adı üzerinde, emperyalizm. Yani sömürme, yani insanlara yaşama hakkı tanımama. Kendimizi bildiğimizden beri süregelen savaşlar var. Bunlar çok kanlı geçiyor. Bu, I. Dünya Savaşı'ndan itibaren başladığından beri aralıksız sürüyor. Büyük yıkılmalara ve dağılmalara neden. II. Dünya Savaşı'yla birlikte emperyalizmin egemenliğine, çok yönlü tanık olundu. İnsanlara adeta nefes aldırılmadı. Japonya, Vietnam, Afganistan, Irak, Bosna-Hersek, Suriye, Ukrayna gibi. Bir de lokal olanları var, orada sessiz sedasız geçiyor gibi. Filistin, Arakan, Mali, Keşmir, Yemen, Türkmenistan bunlardan bazıları. Ağırlıkla Müslümanların yaşadığı coğrafyadadır bu savaşlar. pushfn('ads'); Bu büyük yıkımlarda insanlık dramının üstü örtülüyor. Küçük, basit olgularla trajikomik bir hâle büründürülüyor. Balıkların, karabatakların zifte bulanması gibi. Oysa insanlığın kan ziftine bulandırılması asla dikkate alınmıyor ve gözler önüne serilmiyor. Bu yıkımlardan sonra neler oluyor Sanki hiçbir şey yaşanmamış, insanlar ölmemiş, yıkımlar olmamış gibi davranılıyor. Bunların en kanlılarından biri Irak'tır. Halepçe ile başlayan ve ardı arkası kesilmeyen bu savaşlarda milyonları bulan insan ölümleri var. Ölümlerle birlikte insanlığın yaşadığı ve süregelen dramlar var. Filistin ve Suriye'de bitip tükenmeyen ölümler var ki bunlar sanki hiç yaşanmıyor. Savaş yanlıları kan kokusu olmaksızın duramadıklarından başlattıkları savaşların bitmesini beklemeden bir başka yerde başlatıyorlar. Çok yönlü çıkarları vardır. Dünya bunalımı onların beslenme ve yaşama alanı. Kandan besleniyorlar dersek yeridir. Modern Batı'nın savaşları bir bütün olarak yıkım üzerinedir. İnsanların, mekânların, çevrenin, doğanın yıkımı. pushfn('ads'); Sadece yıkım olsa iyidir. Öyle bir etkisi var ki, o bölgenin insanlarını da dönüştürüyorlar, istedikleri çizgiye çekiyorlar. İnsanlığın kurtuluşu İslâm iledir. İslâm insanlığın kurtuluşu için var. İnsanı yaşatmak için çaba gösterir. İslâm'ın başlangıcından beri, Müslümanların savaşlarında insanlığın kurtuluşu söz konusu. Son bir İslâm devleti olan Osmanlı'nın hüküm sürdüğü coğrafyadaki insanlar kendi din ve kültürlerini yaşamışlardır. Bunun en somut örneği Balkanlardır. Osmanlı himayesindeki bu topluluklar bugün de kendi kültür ve inançlarıyla ayaktadırlar. Bulgaristan başkent İstanbul'a en yakın ve sınır olanı, Bulgarlar, Yunanlar, Romanlar, Macarlar, Sırplar yüzlerce yıl Müslümanların himayesinde kalmış olmalarına