İslâm'ın Aydınlığında İnsan II

Milletlerin ortak bir bilinçleri ve ruhları var. İslâm milletinin mensupları hangi ırktan olurlarsa olsunlar, ortak inanışları var. İbadetleri, buna bağlı oluşan gelenekleri, yaşama biçimleri hemen hemen aynıdır. Sadece mezhepler küçük ayrıntılarda farklılıkları bulunuyor ki, bunlar da esasa aykırı değildir. Örneğin Şafiilerde ve Hanefilerde farklı olan küçük ayrıntılardır. Bunlar da her biri kendi mantığı içinde geçerlidir. Bulunduğumuz coğrafyada Müslüman Türkler, Kürtler, Araplar, Boşnaklar, Çerkezler, Lazlar, Ermeniler ve diğerlerinin tamamının ibadet biçimleri aynıdır. Burada biliyorum ki, hemen bir tepki belirecek. Ermeni bir Müslüman ifadesi. Biz biliyoruz ki aslen soy olarak Ermeni olup Müslüman olanlar var. Irkçılık ruhu o kadar şiddetli bir durumdur ki, "Ermeni" denilince birilerinin başları ve gözleri dönüyor, kendilerini kaybediyorlar. Siyasal düşmanlıklar veya tarihte yaşanmış olan kimi durumlar bahane edilerek, bir ırka mensup olanlar, kendilerini üstün görenler öfkeyle tepki gösterirler. Çünkü onlara göre, mazlum, çaresiz, zavallı bile olsa o bir "Ermeni"dir. Zaten düşmanlık gerekçesidir. Kendilerinden olmayan birini aşağılarken "Ermeni dölü" demekten kendilerini alamıyorlar. pushfn('ads'); Tarihi bilenler, okuyanlar, bilirler ki Haçlı seferleri sırasında onlar mazlum konumuna düştüklerinde Müslümanlara sığınıyorlar. Müslümanların koruyuculuğu, insanî tutumu, Müslümanlar onlar için bir sığınaktır. Tanzimat Fermanı ilanında kendilerinin Yahudilerle bir tutulmaması, kendilerinin Osmanlı tebaası ve mensubu olduklarını ifade ediyorlar. Kendi ırkını farklı konumlandıranlar insana insan olarak bakmadıkça insanî sorunların derinleşmesi kaçınılmaz olur. Kendi ırkını üstün görenler başkalarını küçümsediklerinden, hatta insan yerine bile koymadıklarından bir gurur ve kibir putuna dönüşüyorlar. Bir önceki yazımızda da vurguladığımız durum: İslâm dini onlar için sadece yardımcı bir unsurdur. Bir toplumda tutunabilmenin bir yoludur. İslâm hayat dışı olmayacağına göre, insanlığın, Müslümanların temel inanışı olduğundan zorunlu bir tutunuş oluyor. Bu da zaman içinde işlevsiz ve sadece öylece kenarda dursun diyedir. Bu, sadece ırkçılar için değil, kimi siyasal, ideolojik, kurumsal yapılar için de geçerlidir. pushfn('ads'); Öyle bir sürece girildi ki, dinler artık ırkların dini olmaya başladı. Kimi ırklar dini, yanı İslâm'ı kendine ait görüyor. Fakat bu din öylesine dönüştürülüyor ki bir ırk dini oluşmaya başlıyor. İslâm'ın inançları, amentüsü, kuralları bir biçimde farklılaşıyor. Şöyle ki ırk dinleri kendi amentülerini de oluşturuyorlar. Bunlar, cumhuriyet ideolojisi ile kendine özgü