Balmumu Heykeller ve Muhafazakâr Putçuluk

Başlığın sertliğinin vurgusunu bilerek yapıyoruz. Uzun bir zamandır içimizde kalan bir soruna değinmeyi istiyorum. Kavramları yumuşatmanın ve durumu kurtarmanın bir anlamı yok. Gerek de yok. Medeniyetimizde her türlü gerek somut ve gerek soyut putçuluğa karşı olunduğu bilinir. Somut olanlar, yapılar, mermerden veya benzer şeylerden yapılan heykeller, helvadan, mumdan, çamurdan, kilden olan ne varsa. Somut putların tamamı, bunlar yapılar da olabilir. İnancımız gereği başlangıçta bir anımsama veya hatır, değer bilme adına olanların tamamı zamanla insanları, sevenlerini ve bağlılarını tapınmaya götürür. Soyut putların ise bunlardan hiçbir farkı yoktur. İslâm öncesi, cahiliye dönemi diye tanımlanan toplumun Kâbe çevresinde ve içindeki onlarca somut putlar olduğu gibi, benzerlerini Allah'a şirk koşanlar ev hayatı içinde bile bir tapınma nesnesi olarak helvadan da putlar yapıldığı bilinir. Bunların üzerinde çokça konuşulur. pushfn('ads'); Batı düşüncesine kapılındığından beri, kişiler de "tanrı konumuna" yerleştirilerek bir tapınma duygusu oluşturulur. Elimizde bulunan kaynaklara göre konuşursak, liderlerin ve onların düşünüşlerinin bir din konumunda ele alındığı da biliyoruz. Bu psikoloji olanca yoğunluğuyla bugün de sürüyor. Burada "muhafazakâr putçuluk" kavramının üzerinde durmalıyız. Bundan beş altı yıl önce Kayseri'de düzenlenen bir öykü yarışması jürisinde bulunduğumda, eski bir okulun müzeye dönüştürülüşünü gördüğümde hayret içinde kalmıştım. Okulun bir sınıfında son dönemde cumhurbaşkanlığı yapmış muhafazakâr liderlerin balmumundan yapılı heykellerini gördüğümde şaşırmış ve yadırgamıştım. Birilerinin hayatta oluşu ve buna tepki vermeyişleri kabullenişleri anlamına geliyor. Demek ki, asıl sorun kendi putlarının veya heykellerinin yapılamasıymış. Kıskançlık mı denilir buna ya da kabulleniş mi Bir diğeri de daha çok yadırgadığım Kahramanmaraş'taki "Yedi Güzel Adam" müzesinde söz konusu kişilerin balmumundan heykellerinin yapılışı. Bu gruptan sayılan iki kişiden Nuri Pakdil hayatta idi. Rasim Özdenören Bey hayatta. Nuri Bey'in ilk okuduğum kitabı Batı Notlarıydı. Şu an kitap elimin altında değil, Paris dönüşü Roma üzerinden geçtiğindeki düşünüşünün "Putlar" vurgulu olmasıydı. Ayrıca Put Yapımevleri gibi önemli bir oyunu da var. Gerek soyut ve gerekse somut putlara olan bilinç oluşumu bu yazarların eserlerinde belirgindi. Üstad Sezai Karakoç'un da balmumu heykeli yapılmış, Üstad'ın tepkisi sonrası kaldırılmıştı. Yanılmıyorsam böyleydi. pushfn('ads');