Bilgin Abi'nin günlük defterinden (8)

Ân diyarı (92)

-DÜNDEN DEVAM-

DİLSİZ ŞEYTAN

Haksızlık karşısında nice "yazar, çizer, düşünür"lerin "yazmaz, çizmez, düşünmez" olduğunu gördüm. Hatta arkadaşlarımdan çoğunun... Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır, diye bellememiş miydik!

ALIŞMIŞ VE KUDURMUŞ

Hırsızlık, yalan, yağma... bir başladı mı arkası gelir. Alışmış kudurmuştan beterdir. "Hırsızlık evimin harcı; namaz boynumun borcu..." tabiri akla, hayale sığmaz tezatların çok acı bir fotoğrafı olarak karşıma dikildi şimdi.

TOZ VE SÖZ

Rahmetli annem derdi ki: "Halının tozu, kötünün sözü bitmez." Bitmeyen işler ve kötülere kulak tıkamak için küpe olası bir söz işte!

YAFTACILARA

Dur bi' dakika! Hemen kızma! Çembere alma beni! Yaftalama! Sen öyle düşün; ben böyle... Surat asma! Bunca yıl dostuz... Bir ânda dostluğa bu çizik atmalar... Ses yükseltmeler... Alay etmeler... Küçümsemeler... Kitap öyle yazmıyor! Uhuvvet diyor. Muhabbet diyor. Ah bu gıybet! Bırak beni böyle! Sen de kendine benze! Ağır lafları taşıyamam; sen de taşıma! Biraz Sükûnet... Biraz tebessüm... Bu bitmez kavgalar dursun kenarda. Bu dipsiz laf yetiştirmelere vedâ... Dünya, ahiret dostum, merhaba!

SEVGİ

Sevgi sonsuz yakınlığın adıdır.

DİPLOMA ÇIKMAZI

Tarih Sokağı'na giremiyoruz. Türkçe Caddesi kapalı... Dört işlem işlemiyor.

Ömrümüz okullarda çürüyor.

GECEYE GÜZELLEME

Gece...

Dolanmış boynuma...

Uzadıkça uzuyor...

Sevgilinin saçları gibi...

ÇIKMAZ SOKAK

Bebeklere bile yaşama hakkını çok gören bir yere geldi, dünya. Memnun musunuz! Dünya kim daha cahil, zalim gösterisine başladı. Yol belki hâlâ yakın; dönebiliriz.

ÜRPERİŞ

Geceler mi sarmış her yanımı!

Bir mezar gibi...

Her köşe başında...