Bilgin Abi'nin günlük defterinden (6) - Ân diyarı (90)
İnsan aynada kendini seyretmek ister. Sessizce o misal ya da masal âlemle konuşur.
Günlük de işte bir ayna Selim Ali. O aynaya bir aynaya bakar gibi bakamasak da her şeyi bırakamazsak da... sisli puslu da olsa bir ayna işte! Akan zaman içinden oltamıza takılanların toplanıp ayıklanması desek yeridir. Bilgin Abi'nin oltasına neler takıldıysa, bizim de nasibimize düşen neyse bakalım. Rastgele...
VAKT-İ MERHUN
Kâinatın sahibinin bir adı da: Hak. Gün gelir, devran döner amma burada amma orada hak yerini bulur. İnsan acelecidir ama acele her yere geç kalır. Burası hikmet dünyası... Çekirdek, çiçek, meyve gibi -istisnalar müstesna- her şey sırasını bekler.
"ÇİZGİ DIŞI" BİR SIRADANLIK
Kabul edelim; depreme dayanıklı değiliz! Övünmeleridövünmeleri bırakalım gayrı; sonuç ortada! Bu musibetlerden ders; Japonlardan da kurs alalım. Bir asırdır içimizişimiz işte bu! Adamlar İkinci Savaş'tan hemen sonra toparlandılar; biz epeyce "estek kestek" şeylerle uğraştık. Hedefimiz de yoktu; kılık kıyafetten başka! Yok etek mi yok pantolon mu Bunlar ciddî ciddî vakitler alıyor; alsııın! Bu, hikâye de değil; masal da... Şiir hiç değil! Ne peki Tür dışı... Çözüm: İhmal ettiğimiz kitaplara bir an önce döneceğiz. Gürültü, gevezelik, gevşeklik kapı dışarı...
NERDEYİZ
Su medeniyeti idik. Bakkaldan, marketten su alır hâle geldik. Nüfus artıyor... gibiler bunun cevabı değil. İnsanlık medeniyeti idik uzuncası. Şimdi bir adı var mı medeniyetin Nerde olduğumuzu bilelim ki yoluadresi şaşırmayalım.
ÇOK RENKLİLİK
Farklı düşünelim ki "insan" olduğumuz anlaşılsın.
ZİNCİR
İki zincir: Esaret ve ücret... Kırılması gereken... Ve âcilen...
TEENNÎ
Sükûneti kaybedersek önümüzü göremeyiz.
BANA KİTABINI SÖYLE
Ah şu kitaplara uzaklığımız; bizi bizden uzaklaştırıyor! Kitap okumadan kitap (gibi) olunur mu! Kitapsız insan olur mu! Okuduğun kitapların ortalaması adın, soyadın...
AŞKIN ÖTESİ BERİSİ
Aşk sessiz sedasız bir şeydir. Kalp işitir onun çığlıklarını. Bağırıp çağırmaz aşk-ı hakikî; dağlara, yollara, dillere düşer.
Öteki; aşk-ı mecazî; yollarda gördüğünüz gibi ayağa düşer.
MEVSİMLERLE KONUŞMAK
Mevsimler görevi başında... Şu... dokunmasak ağaçlara. Daha çok kuş çığlığı... Daha çok yaprak hışırtısı... Ey, kendi kuyusunu kazan insan! Çok haşin davranıyorsun yumuşacık mevsimlere. Al yollarını, betonlarını; dalımı budağımı istiyorum. Bütün mevsimler masum bir yüz gibi hırçın ellerin tarumar ettiği...