Zorba, müstebit mi, hürriyetçidemokrat mı

Bazı kardeşlerimiz "haksızlık, adaletsizlik, israf, yolsuzluk" gibi dehşetengiz icraatları alenen görülen, hatta "dinin ve dindarlığın" içini boşaltıp insanları dinin aleyhine çevirmesine rağmen iktidarı desteklemelerinin sebebini şöyle açıklıyor: "Bunlar demokrattır ve Üstadımız da demokratları desteklemiştir!"Bediüzzaman hepimize mihenge vurmayı tavsiye ediyor: "Hiçbir müfsid ben müfsidim demez. Daima suret-i haktan görünür. Yahut bâtılı hak görür. Evet, kimse demez ayranım ekşidir. Fakat siz mihenge vurmadan almayınız. Zira çok silik söz ticarette geziyor. Hattâ benim sözümü de, ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz. Belki ben de müfsidim. Veya bilmediğim halde ifsad ediyorum. Öyleyse, her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz. İşte, size söylediğim sözler hayalin elinde kalsın, mihenge vurunuz. Eğer altın çıktıysa kalbde saklayınız. Bakır çıktıysa, çok gıybeti üstüne ve bedduayıarkasına takınız, bana reddediniz, gönderiniz..." (Münazarat, s. 49.) Mihenk, sönük kafa fenerimiz değil; Bediüzzaman için Kur'an, Sünnet-i Seniyye; bizim için Risale-i Nur tefsiridir. Ki, kimin demokrat olduğunu gayet net açıklıyor: "İstibdat tahakkümdür, muâmele-i keyfiyedir, kuvvete istinad ile cebirdir, rey-i vâhiddir, sû-i istimâlâta gâyet müsâit bir zemindir, zulmün temelidir, insâniyetin mâhisidir. Sefâlet derelerinin esfel-i sâfilînine insanı tekerlendiren ve âlem-i İslâmiyeti zillet ve sefâlete düşürttüren ve ağrâz ve husûmeti uyandıran ve İslâmiyeti zehirlendiren, hattâ herşeye sirâyet ile zehrini atan, o derece