Tüm duaları duamıza nasıl katabiliriz

Bütün varlıklar kendilerine has dilleriyle Yaratıcılarını zikir, tesbih ile duâ ederler.Kur'ân'da, "Yerde ve gökte ne varsa Allah'ı tesbih eder.", "Hiçbir şey yoktur ki, Onu övüp Onu tesbih etmesin", "Bitkiler ve ağaçlar secde ederler.", "Biz dağları Davud'un emrine verdik ki, akşam sabah onunla beraber tesbih eder.", "Ey dağlar ve kuşlar, onunla beraber tesbih edin' dedik." (Hadid, 1; İsrâ, 44; Rahman, 6; Sâd, 18; Sebe', 10) diye beyan edilir. Herşey her isteğini, her talebini Allah'tan ister, O'na dua eder. Bediüzzaman, şu ayeti, "Onların duâları, 'Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet, âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur' sözleriyle sona erer." (Yûnus Sûresi, 10:10.) meallendirerek uygun bir dua, zikir, hamd ve şükürü geliştirir. Ve Risale-i Nur'da şu mealdeki manalar ufuklarına götürür bizi: Bütün ins, cin, melek, ruhaniler, unsurlar hayvanat, ağaçlar ile yapraklar, nebatlar, yıldızlar, galaksiler mikro ve makro organizmaların yaptıkları ubudiyet ve dualarını her saniye, her salise, her rabia, her hamise, her sadise, her sabia, her samine, her tasia, her aşire (ilaaher) biribiriyle ve binbir Esma-i İlahiye ile çarpımı adedince Bismillah, Subhanellah, Elhamdulillah, dedirterek dualarımıza kainatmülk ve meleküt çapında bir külliyet kesbettirir. Okunan, okuduğunuz ve okunacak Kur'an "Bize, gönderdiğiniz Risale-i Nur'ların harfleriyle, bu Regaib Kandili, Miraç ve Kadir gecelerinin dakikalarındaki âşirelerin çarpımı adedince Allah'ın selamı, rahmeti ve