"Siyâsî kanaatlerle Nur'lara soğuk bakmak yanlıştır!"

Üzerinde "Risâle-i Nur Külliyatından" diye yazan, başta "Münâzarat, Sünûhat, Hutbe-i Şâmiye, Divan-ı Harb-i Örfi, Şualar; Emirdağ, Kastamonu, Barla Lahikaları; Beyanat ve Tenvirler"de içtimâî, siyâsî "mefhum, ölçü, prensip ve metotlar" izah ve ispat edilir. Risâle-i Nur'u okuyanlara ve "Yeni Asya" dışındaki Nur gruplarına çağrımız şu: Lütfen, bilhassa saydığımız bu kitapları "anlayarak ve kabûl ederek" (Lem'alar, s. 171.) okumayan, müzâkere ve mütalâa etmeyenler, "Bediüzzaman'ın "içtimâî, siyâsî görüşü şudur." diye fikir beyan etmesin! (Ali Ferşadoğlu 04 Nis'22 P.tesi) Bediüzzaman'ın istibdatla mücâdelesi yüzeysel ve geçici bir uğraş değildir. Dinimize aykırı olan tüm istibdat unsurlarını tamâmen hayatımızdan çıkarmayı hedefler. İstibdadın en küçük bir zerresine dahi fırsat ve imkân tanımamıştır. İstibdat kuvvetinin aldatmalarına ve propagandalarına kapılarak onunla uzlaşanların kaybettiğini ifâde etmiştir. Yeni çıkmaların istibdadı sâhiplenemeyeceği şekilde yollarını kesmiş ve zihinlerini aydınlatmıştır... (Hasan Koç 07 Nis'22 Perş.) Dünyâ tarihinde aynı mes'eleden binlerce beraat alan bir başka kahraman gösterilemez. Bu vaziyet Bediüzzaman için ne derece şeref ise, muarızları için bilâkis olmuştur. (Şemsettin Çakır 08 Nis'22 Cuma) İslâmiyet, iktidarı siyâsetle ele geçirip kanun ve düzenlemelerle kalplere hâkim kılınamıyor; ancak sahabe mesleği olan "Risâle-i Nur hizmeti" gibi fert fert tebliğ ve iknâ ile mümkün. (Durmuş Ali İnci 15 Nis'22 Cuma) Günümüzde farklı cemaatler de hizmet yapıyorlar, ancak her asırda olduğu gibi bu asırda da en iyi hizmeti, Asrın Müceddidine Bediüzzaman tâbi olanlar yapabilir. Yâni diğer cemaatler hasendir (iyi), Asrın Müceddidine tâbi olarak hizmet edenler ahsendir (en iyi)... (Yakup Çetiner 15 Nis'22 Cuma) (...)Risâle-i Nur bütün insanlara olduğu kadar din adına yazılı veya görsel medyada "irşat" çalışması içinde olan herkes için de içerik ve metot olarak "demirbaş kaynak" niteliğindedir. (İlyas Üzüm 16 Nis'22 C.tesi) İlk neşredilen Nur'ların kapakları "yeşil, vişne çürüğü, bordo, mavi" gibi renklerden müteşekkildi. Daha sonra ise Üstad Bediüzzaman Hazretleri, Risâle-i Nur'un kitap kapaklarının "kırmızı" olmasını istemiştir. O günden itibâren kitaplar kırmızı kapaklı olarak devam eder... Bâzıları