Gelişmiş ekonomilerin prensibi: Faizi sıfırlama

Kur'ân'da, "Fâiz yiyen kimseler ise, Kıyamet gününde kabirlerinden, şeytan çarpmış kimsenin kalkışı gibi kalkarlar. Bunun sebebi, onların, 'alışveriş de fâiz gibidir' demeleridir. Halbuki Allah alışverişi helâl, fâizi haram kıldı..." denir. (Bakara Sûresi, 275.) Ve keza mealen, "Allah, fâizin bereketini giderip onu mahveder, zekâtı verilen malı ise çoğaltır" (Bakara Sûresi, 276.) buyurulur. Hâdiste de fâizciler şiddetle uyarılır: "Fâizi alana da, verene de, şahitlerine de, kâtiplerine de lânet olsun." (Müslim, Müsâkât: 105.)İslam alemi faize boğulurken, gelişmiş ekonomilerde "sıfır"a çok yakın olan faiz nazariyeleri ve imkânları geliştirilmiştir. Faizin şüphesiz ki, daha başka zararlar da vardır: "İlk Dünya Savaşında Hindistan İhraç Bankası'nın harpten evvel resmî iskonto haddi yüzde 3 olduğu halde, harbin beşinci yılında bile aynı nisbeti muhafaza etmiştir. Birleşik Amerika'da Federal İhraç Bankasının iskonto haddi sadece yıllık yüzde birdir. Hindistan Hükûmeti bile, hazine istikraz tahvillerini yıllık yüzde bir faiz haddiyle neşretmiştir. 'Call rate' ise, hemen hemen ihmal edilebilecek miktardadır, yâni yüzde 1.4. Bunun mânâsı, para gayet kısa devreler için ödünç alınabilir. İngiltere'de umûmiyetle cârî hesaplara faiz uygulanmamaktadır. Faiz nisbetlerinin düşüklüğü, tasarruf hesaplarına tesir etmemekte ve aksine banka tasarrufları artmaya devam etmektedir. Ödünç para, gereği gibi teminat altına alınabilmiş olsa, meselâ devletin temin edeceği bir garanti ile ödünç para faizsiz olabilecektir. Amerika Birleşik Devletlerinde Hükûmet eliyle girişilen kontrol neticesi, faiz nisbetinin yüzde bire düştüğünü nazar-ı itibara alırsak, sulh zamanında da aynı yoldan hareketle aynı nisbetin, yüzde '0'a, yahut yüzde