Dünya çapında kongre ve istişâre: Hac

Hac, şeair-i İslamiye, yani, farzları, hükümleri, alametlerinden birisidir. Haccın gâyesi, Allah'ın emrini yerine getirmek ve rızasını kazanmaktır! Ancak, O en güzel şeyleri yaratır, en faydalı işleri emreder. Dolayısıyla Hac ibâdetine de yüzlerce hikmet, güzellik, özellik ve fayda koymuştur. Haccın, namaz, oruç, zekât (beden ve sıhhatin zekâtı) kurban, sadaka, güzel ahlak, sabır, tekbir, tehlil, zikir, şükür, fikir, tesbih, duâ, istişare, fikir alış-verişi, dünya çapında kongre gibi manevi, hatta maddi ticaretler dahil çok yönlü ibâdetleri içinde toplayan içtimai bir ibadettir. Hac, İslam şartlarından birisini ifâ etmek üzere Halık-ı Beytullah'ın, "Bir yol bulabilen insana, Allah için Kâbe'yi haccetmesi gerekir" (Al-i İmrân Suresi, 97.), "İnsanlara haccı ilân et... Tâ ki, orada dünyalarına ve âhiretlerine âit faydalar bulsunlar" (Hacc Suresi, 27-28.) emrince farzdır! Hac, bir sabır eğitimidir. Kâbe yollarına düşen bir insan, yolculukta binbir meşakkat ve zahmetlerle, türlü türlü fıtratlarla karşılaşır. Sabır eğitimini alarak memleketine dönen bir insan, insanlık için, engelleri aşmaya, problemleri çözmeye adaydır. Allah rızası için yola çıkan hacı adayı, midesi ve nefsî istekler etrafında değil, Beytullah etrafında dönen; devamlı ibâdet, zikir ve tefekkürle meşgul olur insanı âdetâ melekleşir. Hac, her canlının hayat hakkına saygı göstermeyi öğretir, şiddet duygularını törpüler. Çünkü, ihramlı iken saç-sakal tıraşı olmak, vücudundan bir kıl dahi koparmak, tırnak kesmek, av hayvanlarını öldürmek, avcıya hedef göstermek, yeşillikleri koparmak; cinsî münasebette bulunmak, hattâ şehvet muhtevâlı konuşmalar yapmamaktır. Bu mübarek beldelerde, Hz. Adem'den başlayıp, âhirzaman peygamberi Hz. Muhammed'e kadar (asm) gelip geçen 124 bin peygamberin, 124 milyon evliyanın, 100 bini aşkın Sahâbînin hak ve hürriyetler uğruna vermiş olduğu mücâdelelerin hâtıraları var. Zâlim