Bal şifadır, ama zehirli bal ölüm getirir!

Mütedeyyin ehl-i ilimden bazıları, halen, "Hürriyetin imanın özelliği" olduğunu bilmiyor ve itiraz ediyor! "Zehirli bal" da baldır, ama zararlıdır! Yoksa hakikatte bal şifa kaynağıdır.Hürriyet, cumhuriyet, meşrutiyet-pekçok ulema din dışı algıladı-demokrasi ve laiklik de "zehirli bal" anlayış ve uygulamaları olmuştur. Yoksa, "hakiki mahiyetleri" zehirli değildir. Şimdi, bu mefhumları Bediüzzaman'ın nasıl tarif ettiğine bakalım. Ona, hürriyet hakkında şu da sorulmuştu: "Ne diyorsun Şu sena ettiğin (övdüğün) hürriyet hakkında (şöyle) denilmiştir: "Hürriyet ateşi layık ve münasiptir-Çünkü o kâfirlere mahsustur" deniliyordu. Burada hürriyetin Müslümanlığa değil, kâfirliğe mahsus ve münasip ve ateşe yani ehl-i ateşe, cehennemliklere layık olduğu ifade edilmişti. Bediüzzaman böyle düşünenlere şu karşılığı vermişti: "O biçare şair, hürriyeti Bolşevizm mesleği ve İbahe mezhebi zannetmiş. Hâşâ! Belki insana karşı hürriyet, Allah'a karşı ubudiyeti intaç eder... "Hem de çok adamlar görmüşüm, Sultan Abdülhamid'e Ahrardan ziyade hücum ederdi ve derdi: 'Hürriyeti ve Kanun-u Esasîyi otuz sene evvel kabul ettiği için fenadır.' "İşte, yahu, Sultan Abdülhamid'in mecbur olduğu istibdadını hürriyet zanneden ve Kanun-u Esasînin (1908 Anayasasının) müsemmâsız isminden ürken adamın sözünde ne kıymet olur Hem de, yirmi senelik İslâmiyet'in bir fedaisi de demiştir: (...) Hürriyet, Rahman olan Allah'ın bir hediyesidir. Çünkü, o îmanın özelliğidir. "Hem de,