PKK'lı kaç çocuk yapıyor

Cumhurbaşkanı'nın AK Parti'ye katılan Mehmet Çelebi'ye, çocuklarının sayısını sorup, "Az, PKK'nın 5 tane, 10 tane, 15 tane çocuğu var" sözleri doğal olarak tepki topladı. Partisi Erdoğan'ın Kürtleri kastetmediğini açıkladı. Ancak dil sürçmesi, bilinç altı, kötü ifade, ne derseniz deyin, bu sözler bilinmeyen bir şeyi ortaya koymuş değil.28 Şubat'ın Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak'ın gazetecilere, "Güney Doğu'daki en büyük sorun memurların Kürt olmasıdır" dediği günlerden bu yana, hakim anlayışta çok şey değişmedi. Bu anlayışa göre, Kürdün meşru vatandaş olmasının tek yolu Kürtlükle alakasını kesmesi, Kürdüm diyenle itişmesi.İyi ki memleketin bu konuda başka gerçekleri de var.Nisan ayı başları olmalı, sonuçlarını önemli bulduğum bir araştırmayı birçok platformda dile getirmiştim.Rawest Araştırma, Doğu ve Güney Doğu'da, Kürtlerin yaşadığı illerdeki yapıyı, eğilimleri, tutumlarla ilgili bir araştırma yayınlamıştı.Üç husus dikkatimi çekmişti.İlki kimlikleşme meselesiydi. Kürt kimliği her zaman vardı, şüphe yok. Ama özellikle son dönemde bu kimlik Türkiye'de nasıl bir yol almıştı Araştırma bir bakıma bu soruya yanıt veriyordu. Bulgular, Kürt kimliğinin diğer kimliklerden biraz daha ayrıştığını gösteriyordu. Anlamı şuydu ayrışmanın: "Kürtler toplumsal bir grup olarak bağımsız bir değişken olma dozunu arttırıyorlar. Sağın Kürdü, solun Kürdü gibi bir ayrışmadan çok bir bütünleşme eğilimi içindeler ve bu bütünleşme eğilimi Kürt meselesi söz konusu olduğunda siyasi farkları asgariye indiren bir ortak tavra dönüyor" Bu veri, aslında, Türk siyasetininKürt meselesini çözememesinin bir sonucuydu. Kültürel-etnik varoluşu ve bu varoluş üzerinden entegrasyon talebi dışlanan bir grubun, diğerlerinden ayrışması ve iç dokusunu aidiyet bakımından sıkılaştırmasını gösteriyordu.İkinci husus, ilk bulguyu bir bakıma dengeliyordu. Buna göre, Kürtler yaşadıkları bölgelerde, gerek sosyolojik olarak gerek siyasal olarak kutupları değil, merkezi, merkezi alanı tercih ediyorlardı. Kopma, radikalleşme yerine merkeze doğru hareket etme arzusu, aslında