Muhalefetin sorunları

Hafta içinde, Anket ve Raporlar sitesinde 13 araştırma şirketinin ocak ayı bulgularının ortalaması yayınlandı. Enflasyonun ev bütçelerine yansıdığı ortamda yapılan bu araştırmalar, seçmen davranış ile ekonomik ve siyasi gelişmeler arasındaki ilişkiyi test eden ipuçları sunuyor.Görünen o ki, gelişmeler, kriz hangi istikamette ve ne kadar keskin olursa olsun, siyasi tutumlarda (en azından şimdilik) büyük bir değişiklik olmuyor. Hatta siyasi bir cepheden kararsız hattına geçmiş seçmenler bile krizler, belirsizlikler karşısında tekrar ayrıldıkları yere meylediyorlar.Söz konusu ortalama şöyle: AK Parti 32,2, CHP 27,1, İyi Parti 13,4, HDP 10,6, MHP 7,4, Deva 3,1, Gelecek 1,7, Saadet 1,3, Memleket 0,9.Buna göre Cumhur ittifakı (39,6) ile Millet İttifakı (40,5) arasında fark yok denecek kadar az.HDP dışında, diğer muhalif küçük partiler toplam yüzde 5 ila 6 arası bir potansiyele sahipler. Oyları iki kaleme ayırıp, toplarsak denge yüzde 40'a (iktidar) yüzde 60 (muhalefet) şeklinde oluşuyor.Nitekim böyle bir toplama mantığından yola çıkanlar, etkili bir muhalif aday belirlenmesi halinde ilk seçimde iktidarın değişeceğini söylüyorlar.BelkiNe var ki, toptancı hesaplar her zaman gerçeklere tekabül etmez.Muhalefetin tehlikeli gördüğü bir ihtimali veya iktidarı bertaraf etmek için bir araya gelme çabaları Türkiye'de her zaman hüsranla bitmiştir. 28 Şubat dönemi bunun tipik örneklerinden birini oluşturur. Ortak ve siyasi anlamda kimliksiz aday girişimleri de, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ekmeleddin İhsanoğlu formülünün işaret ettiği gibi, bir anlam taşımamış ve başarılı olmamıştır.Bugüne bakalımBir kere, muhalif partiler ortak bir siyasi program ve gelecek hikayesi üretme niyetinden uzaktalar. Parlamenter sistem, geçiş dönemi hamleleri gibi bazı restorasyon ilkeleri yanında, ortaklıklarını daha çok aday meselesinde etrafında şekillendirecek gibi görünüyorlar.Burada da sorunlar büyük.İYİ Parti-HDP çelişkisi başlı başına bir engel oluşturuyor. Zira adayın HDP'siz belirlenmesi halinde, muhalif adayın HDP seçmeninin mecbur hissederek kendisine oy vereceğini ummaktan başka çaresi kalmıyor.Bu, mümkün olur muÇok tartışmalıdır.Akşener ve Yavaş'ın adaylığı Kürt oylarını kaçırır, muhalefete oy kaybettirir, iktidarı besler. Ayrıca onlar aday olmasa bile, tümüyle oyun dışı bırakılması halinde HDP "seçmenlerine ne telkinde bulunur" ya da "seçmen bölünür mü" soruları ortadadır. Bir başka soru da, Erdoğan'ın, son dönemde işaret