Kılıçdaroğlu ve başörtü

Ülke olarak, demokrasi ve ekonomi bakımından karalar bağlıyoruz. Buna karşı yirmi yılın kimi gelişmeleri öyle içselleştirildi ki, artık telaffuz bile edilmiyor.Başörtüsü meselesi bunlardan birisi.Başörtüsü, son 50 yılda yaşanan tüm rejim krizlerinin kilit taşlarından, simgelerinden birisiydi. Binlerce insan, genç bu nedenle mağdur edilmiş, eğitim, çalışma hakları elinden alınmıştı. 28 Şubat askeri müdahalesinde başörtüsü ana hedeflerden birisi kılınmış, 2007 cumhurbaşkanlığı seçimleri krizi başörtüsü yüzünden yaşanmış, o dönemde muhalefet tarafından cumhuriyet, mitinglerle başörtüsü karşıtlığına indirgenmişti.Kamu alanıdan, devlet sahasına, siyaset arenasına çıkışın adeta simgesel kriterleri vardı.Kıyafet, açık baş bunların en önünde yer alıyordu.Kaldı ki başörtüsü, sadece başörtüsü değildi.Bir tarafta İslami kalkışmanın simgesi sayılıyor, diğer tarafta hem inancın hem varoluşun asli unsuru olarak kabul ediliyordu. Başörtüsü,siyah beyaz farkı gibi keskin bir ayrımı işaret ederdi.Daha da ötesi, bu değer ve tutum karşılaşmasında ön cephede bulunan, bazen öne cepheye sürülen kadındı.Çatışmalar, gerginlikler, dışlamalar kadar karşılaşmalar üretirler.Son yirmi yılda bu karşılaşmalar, farklı değer sistemlerin temas etmesine, etkileşim içine girmesine, zaman zaman melezleşmeye de zemin hazırladı. Aynı dönemde dindarların bu etkileşim istikametinde hak ve özgürlükler sahasında düzeltmelere imkan verdi.Bugün üniversite sıralarında örtülü örtüsüz gençler yan yana oturuyor. Devlet ve kamu alanıyla ilgili manasız kriterler ortadan kalktı. Mahalleler, lokaller gençler ve üniversiteler sayesinde karma bir hale geldi. Başörtülü subay da var, başörtülü polis de, memur daBir inanç grubunun baskın çoğunluk olduğu bir ülkede, değer çoğulculaşması, birlikte yaşamanın, kültür, toplum, siyasa düzeyinde demokrasinin temel koşullarından birisini oluşturur.Bu konuda yol aldık.Elbet alınacak daha çok yol var. Zihniyet, radikal çevreler, kapalı coğrafyalar açısından Özellikle siyasi partilerin liyakat yerine kimliği koymaya devam eden eğilimleri ve örtülü kimlikçi politikaları,