Açık Hava Müzesi: Özbekistan

Özbekistan 448.978 kilometre karelik alan üzerinde 35 milyon nüfusa sahip 1991'de Sovyet Rusya'dan ayrılıp bağımsızlığına kavuşan Türk devleti.

Sovyet Rusya'nın bir bürokratı olan Kerimov 29 Aralık 1991'de, Özbekistan'ın ilk seçimlerinde 86 oranında oy alarak Özbekistan Cumhuriyeti'nin ilk Devlet Başkanı seçildi. Kerimov, içerde kurduğu diktatöryal yönetimine demokrasi kılıfları giydirerek beyin kanamasından öldüğü 2016 yılına kadar Özbekistan'ı yönetti.

Kerimov yönetimi, Türkiye'nin 1923-1950 yıllarında izlediği politikayı izledi. Dışa kapalı izolasyonist, içte baskıcı otoriter.

Özbekistan'ın dini damarları güçlü. İmam Buhari, Maturidi, Bahâeddin Nakşibendi gibi ulemanın memleketi. Sovyet yönetiminde bürokrat iken bu güçlü damarı görüp bununla mücadeleyi iktidarının yegane gayesi gördü. Kerimov "Özbekistan'ı Afganistanlaşmaktan korudum." algısıyla 2005'te Andican olaylarında yoksulluğu, yolsuzluğu, işsizliği protesto eden yüzlerce insanı radikal dinci diye öldürdü. Özbekistan İslami Hareket liderlerinden Tahir Yoldaş ve Cuma Hocayev'i terörist ilan edip gıyaplarında idama mahkûm etti. Sürgün ettiği Türkistan İslam Partisi lideri Muhammed Salih Türkiye'de kaldı.

1999 yılında Kerimov'a yönelik Taşkent'te bombalı saldırı (!) düzenlendi, yara almadan kurtulan Kerimov olaylardan sürgündeki muhalifleri sorumlu tuttu. İç işlerine karışmakla itham ettiği Türkiye ile Özbekistan arasında 2003-2014 yıllları arasında diyalog kesildi.
Kerimov'un kara listesine girdi Türkiye. Avrupa'da "Bizim Atamız Emir Timur Yıldırım'ı yendi; Avrupa'nın Müslümanların eline geçmesini önledi" ithamlarıyla Batı'ya yaranmaya çalıştı.


Kerimov, seküler bir Özbek kimliği oluşturmak için baskı ve sert politikalarla tarihi eserleri, din ve tarikat ulularının mezarlarını restore etti. Ölü müslümanlar ve Emir Timur heykelleri üzerinden seküler milliyetçilik oluşturdu. Bir Özbek dünyaya bedeldi.

Kerimov'un ölümünden sonra Özbekistan yönetimine Kerimov dönemi Başbakanı Şevket Mirzayev seçildi. 2016'dan beri Özbekistan'ı yöneten Mirzayev, Kerimov'un baskıcı politikasında esnemeye gitti. Daha açık bir dış politika izlemeye başladı. Bahar havası estirmeye çalıştı. Karın kök saldığı topraklarda esen bahar rüzgarlarının içindeki kara kış tehditi hep kendini hissetirdi hissettiriyor. Geçtiğimiz hafta gittiğimiz Özbekistan'da da bunu gördük, yaşadık.

İstanbul Havalimanı'ndan Özbekistan Hava Yollarına ait uçak ile Buhara'ya gitmek üzere havalandık. Buhara semalarına yakın pilot
"Buhara havaalanı arızalı. Taşkent'e iniyoruz."açıklamasını yaptı. Yol haliyle uzadı. Taşkent'e indik. Uçakta bekliyoruz. Yarım saatte bir farklı açıklamalar geldi. Önce aynı uçakla Buhara'ya gideceğimiz söylendi. Sonra bindiğimiz uçağın yakıtının bittiğini yandaki uçağın arızasının giderilip onunla Buhara'ya uçacağımız yayını yapıldı. Tamirinin yaklaşık bir buçuk saat süreceği söylendi.

Taşkent Havalimanı'nda yaklaşık iki saat kaldığımız uçakta "Hanımlar ve Canımlar" ile başlayan birbirinden çelişkili açıklamalar pilota, sorularımıza kaçamak cevap veren hosteslere, havalimanına, havayollarına karşı inancımız kalmadı. Ülkeye ayak basmadan ülke bize karşı inandırıcılığını kaybediyor.
Uçaktaki Özbeklerde çocukluğumun geçtiği 12 Eylül askeri darbesi sonrası Türkiye'de gördüğüm korku, sindirilmişlik, kabullenme, makus talihine boyun eğme vardı.

Tıpkı geri kalmışlığın kaderini yaşayan ülkeler gibi bir aksamanın dahi doğru ve inandırıcı bir açıklaması yapılamıyor.

Buhara havaalanına vardığımızda uçağın Buhara'ya inmemesinin nedeni olarak uçağın arıza yaptığını ve arızanın da Taşkent'te giderilmesi gerektiğini, uçağınızın bundan dolayı Taşkent'e gittiği söyleniyor.

Ah Doğu Ah. Yalan üzerine kurulmuş bir dünyanın doğruya çıkmadığını kaç asırdır anlayamadın. Yalan ile hem inanmanın dünyasından kendini alıkoyuyorsun hem de dünya işlerindeki aksamalarınla bu dünyada saadet bulamıyorsun. Kendini iki dünyadan etmenin kaderini kendin yazıp yaşıyorsun.


Dört saatte ulaşmamız gereken Buhara'ya sekiz saat sonra nihayet vardık.

Buhara havaalanında pasaport sırasında yaşanan düzensizlik, tartışma, polislerin tavrı, insanların güvenlik görevlileriyle tartışmaları, uzun süren pasaport kontrol işlemleri, pasaport kontrol işlemleri bitip kontrolden çıktıktan sonra bir polisin yeniden pasaportları kontrolü siyasi otoritenin ülkeye adım atara atmaz kendini hissettirme korkutma arzusunu yaşıyoruz. Otellerde pasaportlarımız alınmadan odalarımızın verilememesi de iktidarın güven sorunu yaşadığının bir başka yolu.

Bir hafta önce gittiğim dokuz Avrupa ülkesinin hiçbir otelinde bizden pasaport istenmedi.

Devlet kendine güven sorunu yaşadığı gibi vatandaşına karşı da güvensizliği iliklerine kadar ülkeye adım atana hissettiriyor. İnsanları otoriter güçle kontrol altına alarak güven ortamı oluşturmaya çalıştıkça güvensizlik boy veriyor. Vatandaşını ürkütüp tedirginliğin güvensizliğin huzursuz boşluğuna atıyor.

Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, 2022'den beri Cumhurbaşkanlığı İdaresi İletişim Başkanı olarak görev yapan 38 yaşındaki kızı Saida Mirziyoyev'i yardımcısı olarak göreve getirdi, haberini Özbekistan'dayken okudum.

Rehberimiz "Saida Hanım halkın sorunlarını Cumhurbaşkanına iletecek." sözünden sonra ironisini ekliyor: "Tabi Saida hanım halkın arasına hiç karışmadan halkın sorunlarını anlama ve iletme kabiliyetine sahip"

Semerkant Registan girişi turistler için 100 Som. Tanıştığımız bir öğretmen çifti "polis 40 Som karşılığı bizi içeri aldı." diyor.

Halkın yönetime ve bürokratlara bakışı, onlara güven duyguları ülkemiz ile at başı gittiğini görünenlerden, halk ile konuşmalardan anlaşılıyor. Rehberimiz "birbirimizden farkımız yok" eklemesini sık sık yapıyor.

Her şeye rağmen Özbekistan göğüyle, güneşiyle, bağıyla, pamuğuyla, bahçesiyle, nehirleriyle, tarihiyle, eserleriyle, diniyle, dindarıyla, çekik gözleriyle, türbeleriyle, ipeğiyle, ipliğiyle, toprağıyla, pilavıyla, üzümüyle, pazarıyla, caddeleriyle gidilip görülmeye değer bir ülke. Antik, Orta Çağ ve modern dünyanın aynı şehirlerde barındığı üç zamanlı ülke.

Pers kralı Darius, Büyük İskender, Roma İmparatorlarının kilise yılları, Hazreti Muhammed'in halifelerinin Türklerle birlik olup yaydığı ezanlı yıllar, Cengiz Han yıkımı, Timur İmparatorluğu'nun Özbekistan'a yaşattığı altın devir, Şeybaniler devri, Çarlık ve Sovyet Rusya'nın işgali Özetle Özbekistan'ın siyasi tarihi.