Muhteris ve çapsız

Yerel seçimlere yaklaşıldıkça siyaset kazanını fokurdatanların baş aktörlerinden birisi de İBB başkanı.

Ak Parti ve Erdoğan takıntılı aynı zamanda yerel seçimlerde geçen dönem İBB başkanına oy vermiş bir dostuma ait; bu makalemin başlığı.

Adam utanmadan sıkılmadan konuştukça battığının da farkına varmadan atıp tutarak bu seçimleri de kazanacağına garip bir şekilde inanıyor.

İnanmasa bu kadar yüksek perdeden "cek cak edebiyatı"na soyunmaz ve rezil olacağını bile bile de yalanı su gibi içmez ancak siyaset virüsü nasıl bir şeyse insanda ne akıl ne fikir ne de zekâ bırakıyor.

Durum böyle olup atıp tuttuklarını topluma dağıtacak konu mankenleri ve piar ordusu da hazır kıta bekleyince iletişim kanallarında öne geçiyor hatta seçimler yapılmadan şimdiden seçim sonuçlarını açıklıyor.

Ben kazanacağım derken ne yüzü kızarıyor ne sesi titriyor ne de burnu uzuyor.

Bu garabeti geçmişte çok yaşadık ama en son 28 Mayıs seçimlerinde bir kez daha yaşatmışlardı milletimizin gözünün içine bakarak yalan söylemişlerdi.

Kendileri çalıp kendileri oynayarak seçim sonuçları açıklanmadan kimini Cumhurbaşkanı, kimini de yardımcısı ilan etmiş ve yalancının mumu gibi yatsıya varmadan gerçekler ortaya çıkmasına rağmen ne ibret alındı ne de özür dilendi.

İBB'nin çapsız ve muhteris başkanı yaşananlardan ders almamış olacak ki, şimdiden yüksek perdeden avazı çıktığı kadar bağırıp İstanbul belediye başkanlığını karşısına kimi çıkartırlarsa çıkartsınlar kazanacağını iddia ediyor hatta daha da ileri gidip rakibinin Erdoğan olsa bile sonucun değişmeyeceğini söylüyor.

2019 yılındaki yerel seçimlerde Eyüp Sultan Camiinde okuduğu Yasin-i Şerif ile milleti kandırarak kazandığına inandığı için bu kez çıtayı bir perde daha yükselterek bir eline ay diğer eline yıldız verilmesinden bile bahisle kendini daha farklı bir yükseklikte pazarlamaya yelteniyor.

Vatandaş ölmüş, deprem kapıya dayanmış, İstanbul'da bir yerden bir yere ulaşmanın imkânsız hale gelmiş, karda kışta yağmurda İstanbul büyük bir köy haline gelmiş daha bir sürü sorunla vatandaş naçar kalmış bunların başkanın yanında hiçbir değeri yok.

Nasıl olsa semirmiş somurmuş ve her türlü olumsuz şartlara karşı dayanıklı PİAR ve trol ordusu gece gündüz görevde ve yalan pazarına mal yetiştiriyor.

Billboardlar, sosyal medya kalemşörleri tüm şehirde her alanda şantiyelerin nonstop var gücü ile çalıştığını ve hizmet üzerine hizmet ürettiğini hatta dünyada en çok metro yapan başkan ünvanını hakkettiğini tüm zamanların metro üretimini kısa sürede tamamladığını trollerin de desteği ile keriz avında bayağı taraftar bile topluyor.

İstanbul'da yaşayan bir vatandaşım ve zorunlu olarak toplu taşımayı kullanıyorum ve taş üstüne bir taşın konulmadığını da görüyorum.

Benim ve vatandaşın gerçekleri görmesinin bir anlamı yok nafile.