Kızılelma

Oğuz Kağan'dan günümüze necip milletimizin ülküsü, ideali ve hedeflediği nizamın adına Kızılelma denmiştir.

İsmi ile mitolojik bir çağrışım yapsa da Osmanlı padişahlarından günümüze zulme ve zalimlere karşı gizli efsunlu bir silahı olarak algılanmış, yeri ve zamanı geldiğinde de düşmanlarının tepesine balyoz gibi inmiştir.

Bu öneminden olsa gerek adi KIZILELMA olan milli ve yerli uçağımız 14 Aralık 2022 günü ilk uçuşunu yaparak dosta güven, düşmanın kalbine ise korku salmıştır.

Olağanüstü günlerden geçiyoruz.

Terör devleti zalim İsrail, büyük şeytanı ve batılı devletleri de yanına alarak yeni bir haçlı seferi başlattı. Kukla devletçikler korkularından altlarına yaptıkları için bu zulme ortak olmayı tercih ettiler.

Bu seferki sorun her zamankinden daha sıkıntılı ve zor günlerin tam içinden geçiyoruz.

Gâvur her zamanki gibi acımasız ve insani duygulardan yoksun, hatta esfelesafilin çukurunda ve şeytanın bile düşünemeyeceği alçaklarla mazlum korumasız insanlara saldırıyor.

Müslüman devletler ellerindeki onca güçlü silah olmasına rağmen bir tanesini bile kullanmaya cesareti olmayan kuklalarla yönetilmeye mahkûm olunca veya edilince kaçınılmaz sonuç olan bugünkü çaresizlik içerisinde daha uzunca bir süre sancılı yaşamaya devam edecek gibi görünüyor.

Efendimiz Hz Muhammed (SAV) küfür tek millettir hadisi şerifi ile aslında Müslümanlara örneklik ve önderlik ederek, Kur'an-ı Kerim de Bakara 120: "Sen onların dinine uymadıkça ne Yahudiler ne de Hristiyanlar senden asla hoşnut olmazlar" ilahi ikazına atıfta bulunarak Müslümanın uyanık olmasını ve uyanık kalmasını öğütlüyor.

Gâvur kendi batıl dinine sımsıkı sarılırken biz hak davamıza maalesef onlar kadar sarılmak şöyle dursun sahip çıkmada bile zaaf içerisinde ve zayıf durumdayız.

Değerli okurlarım, tarihin tekerrürlerinden dersler alınmadığı sürece daha çok belalara musibetlere ve zalim çizmelerinin altında çiğnenmelere muhatap olacağız.

Çözümsüzlük çözümü kaosu içerisinde puslu havayı seven aç kurtlar korkarım ki geçmiş dönemlerde Müslümanlara yaşattıkları zulmü aratacak yeni entrikalar peşinde.

Büyük şeytanın korunması altında olan küçük şeytanda insani duygu adına, ne insaf ne vicdan ne de iz'an olmayınca hayvandan beklenmeyecek davranışlarla karşılaşılıyor.

Büyük şeytan dahil dünya zindeleri, küçük şeytanın son 10 günde işlediği sayısız cinayetler nedeniyle tebrik yarışında birbirlerini ezdiklerini ibretle izliyoruz.

Onlar batıl davaları için kim daha önde yarışına girerken, halkı Müslüman olan devletlerin başkanlarından üç-beş ses dışında hâlâ tık yok.

Cek caklı ve ne anlama geldiği meçhul üç-beş kelime salatası ile zevahiri, daha doğrusu koltuğu kurtarma yarışı ilanihaye böyle devam etmemeli.

Özellikle Müslüman kardeşliği yanında aynı zamanda Filistin ile ırkdaş olan Arap devletler ellerindeki büyük imkanları bugün kullanmayacaklarsa ne zaman kullanacaklar. Sonlarının Kaddafi, Saddam gibi olmalarını mı bekliyorlar.