Hamas teröristse

Değerli okurlarım İsrail terörü üçüncü haftasına girdi. Küçük şeytan, ABD ve İngiltere'nin öncülüğünde tüm batı dünyası ile yeni bir haçlı seferine başladı ve İslam ümmetini yok etme mücadelesine girişti.

Terör devleti İsrail ben bu satırları yazarken Gazze'yi bombalamaya ve taş üstünde taş, gövde üstünde baş bırakmamaya var hızı ile devam ediyordu. Aynı şekilde üç din için kutsal olan Mescidi Aksaya girişleri bu Cuma namazında da sınırlamış ve gençlerin camiye girişlerini gaz bombaları ile engellemişti.

Namaz kılmak için saf tutan Müslümanlar itilip kakıldı hatta kendi yakınlarının cenaze namazına katılması bu Cuma namazında da engelleyerek suç işlemişti.

Dün gece boyu Gazze üzerine bölge ayırımı yapmadan yüzlerce hava harekatı ile bomba atarak kalan tek tük yapıyı da dümdüz etti. Bu yetmezmiş gibi kara harekatına da başladı.

İnternet ve tüm iletişim hatlarını kestiği için sağlıklı iletişim kurulamayan Gazze halkından halen sağlıklı haber akışı da kesilmiş oldu.

İslam ümmeti başsız ve çaresiz.

İslam ülkelerinin kukla idarecileri, birkaçı hariç, korkudan altına yapıyor.

Korku kemiklerine değil iliklerine kadar işlemiş.

Korkunun ecele faydasının olmadığını bilmelerine rağmen durum bu maalesef.

Cennet vatanımızda da garip şeyler olmaya devam ediyor. İçimizdeki din düşmanları, mazlum Filistin halkını topyekûn yok etmek için önüne geleni buldozer gibi ezen zalim İsrail'i ve katil Netanyahu'yu ve acımasız dünya zindelerini savunuyor.

Yüz yaşına basmış cumhuriyetimizin kutlanmasında bile sen ben ayırımı yapılarak ülkemize yazık ediliyor.

Yüz yıl önce cennet vatanımızı savunmak için yaşlı genç, kadın erkek demeden ülkemizin dört bir yanını işgal eden düşmana karşı vatanını korumak için yaptığı mücadelenin öncü gücü olan kuvâ-yi milliye ruhu da mı terörist bir hareket oluyor.

Aynı şekilde Kıbrıs barış harekatında başat rol oynayan Türk mukavemet teşkilatının 17 binden fazla mücahidine de mi terörist diyeceğiz.

Yeni Türkiye'miz bu zihniyetin tasallutu altında daha bir süre kalacak gibi gözüküyor.

Hacı bacı ablamız rabbiyesir gören gözleri ile İslam coğrafyasının kanayan yarasını bütüncül görememesi büyük bir talihsizlik.

Ana muhalefetimiz ise dillere destan çıkışları ile milletin umudu(!) olma yolunda tam gaz kendi içinde hem vuruşuyor, hem de muhalefet yapıyorum adı altında eften püften meseleleri ülke gündemine getirerek ortamı kirletiyor.

Çok şükür ki, Cumhur İttifakı iktidarda.

Milyonların katıldığı dünkü Büyük Filistin Mitingindeki şuuru, coşkuyu ve heyecanı görünce doğrusu içimdeki burukluk ve karamsarlık bir nebze de olsa azaldı

Ülkemizi Allah korudu değerli okurlar.

Son günlerde dünyamızı allak bullak eden haçlı ittifakına karşı mücadelede Millet İttifakı iktidarda olsaydı, milletle birlikte topyekûn mücadele etmek şöyle dursun kendi içlerinde düştükleri dehlizden kurtulamayacaklar ve diğer İslam ülkeleri gibi kem kümden öte bir duruş sergileyemeyeceklerdi.

Cumhuriyet bayramı

Bayrakla, afişle, Atatürk'e tapınma, cek caklar ve balolarda kutlanan bir bayram olmayı hakketmiyor 29 Ekim.

Dualarla açılan TBMM, zamanla öyle savrulmaların merkezi olup, din düşmanlığının zirvesini yaşatacak kararlara imzalar atarak, yurttaşlar nezdinde büyük güven kaybına sebep olabilmiş.