Uğurcan Çakır ve Dozer Cemil

Yazılarımızı ve programlarımızı takip edenler, genç yaşta adını Trabzonspor'da efsaneler listesine yazdıran Uğurcan Çakır'ın nasıl bir Trabzonsporlu olduğunu, futbola nasıl ve hangi mevkide başladığını, futbolla arası olmayan rahmetli dedesine futbolu nasıl sevdirdiğini, Trabzonlu olmayan anne tarafını nasıl Trabzonsporlu yapmaya çalıştığını Bizim de çok iyi dostlarımız olan amca Şahin, baba Mustafa Çakır, evlat Uğurcan'a Trabzonspor marşlarını dinleterek, destan yazılan maçları büyük bir gururla yorulmadan, usanmadan anlatarak, saçının telinden ayak baş parmağına dek Trabzonsporlu yaptığını Yürümeye başladığı andan itibaren maçlara getirip 'İşte bizim canımız, her şeyimiz Trabzonspor'umuz' diyerek işaret ettiklerini, motive ettiklerini dediğimizi hatırlar O şartlarda yetiştirilen, büyütülen bir çocuğu başka takımlarda idmana (deneme) çıkarmak zordur. Zira çocukta hedef bellidir; canı kadar sevdiği büyüklerinin canları kadar çok sevdiği takımında oynamaktır, kavuşmaktır. O anlamda baba Mustafa'nın etkisiyle yıllar evvel İstanbul'da bir iki takımla idmanlara çıkmıştır. Beğenilmesine rağmen Uğurcan, 'Benim için Trabzonspor' diyerek, arkasını bakmayıp, Trabzonspor'la kavuşacağı günü iple çekmiştir. Geleceği ellerinde olan gencin gözleri ışıl ışıldı, çok çalışıyordu Trabzonspor'um derken titriyordu, kısaca gözleri bordo ve maviden başka bir şey görmüyordu. Şimdi o Uğurcan başka takım taraftarı öyle mi Allah aşkına güldürmeyin adamı! Defalarca yazdık, söyledik, Uğurcan'a Trabzonspor mu, oda dolusu milyon Euro'lar diye sorsanız, tanıdığımız Uğurcan, gözünü kırpmadan tercihini Trabzonspor'dan yana kullanır. Dememiz o, mevzu Trabzonspor'un menfaati olunca; Trabzonspor'u yönetenlerden başka hiç kimseyi tanımaz! Yedi yıl evvel kaleme almıştık, bir kaleci geliyor 'Trabzonspor'da şampiyonluk yaşayacağım, adımı