Uluslararası Kudüs Müessesesi'nin yeni atağı (2)

Uluslararası Kudüs Müessesesi'nin yeni atağı (2)
AHMET VAROL

Bir önceki yazımızda Uluslararası Kudüs Müessesesi'nin geçtiğimiz Cuma (5 Aralık) akşamı düzenlenen toplantısında yeni genel sekreter ile yeni İdare Meclisi üyelerinin seçildiğini belirtmiştik.

Yeni genel sekreter olarak Arap dünyasının ileri gelen ilim ve fikir adamlarından Dr. Muhammed Selim El-Avva seçildi. Suriye asıllı bir aileye mensup ancak Mısır'da doğmuş, büyümüş ve bu ülkenin vatandaşlarından olan El-Avva, İslami düşünceye sahip olmakla birlikte bütün kesimlerle iyi ilişkiler içinde olmayı önemseyen itidalli çizgide bir ilim ve fikir adamıdır. Şimdiye kadar muhtelif uluslararası kuruluşların üst düzey yöneticileri ve üyeleri arasında yer aldı. Bunların başında da Uluslararası Müslüman Alimler Birliği genel sekreterliğini ve Kahire'deki Arap Dili Akademisi üyeliğini zikredebiliriz. Muhammed Mursi'nin seçildiği 2012 seçimlerinde Mısır'da bağımsız olarak cumhurbaşkanlığına aday olmuş ama birinci turda elenmişti.

El-Avva değişik alanlarda bilgi ve tecrübe sahibi, hukuk ve İslam fıkhı alanında otoriter bir ilim adamı olmakla birlikte 83 yaşını doldurmuş durumda. Bununla birlikte bilgi ve tecrübesiyle, geniş bir çevreyle kurmuş olduğu ilişki ağıyla gençlere öncü ve örnek olacağını ümit ediyoruz. Yüce Allah'ın kendisini Kudüs davası için üstlendiği bu önemli görevde hayırlara muvaffak etmesini diliyoruz.

İdare Meclisi başkanlığına kurumun eski genel sekreteri ve eski Yemen Meclisi Başkanı Abdullah Hüseyin El-Ahmer'in oğlu Hamid El-Ahmer seçildi. O da babası gibi oldukça itidalli, geniş bir ilişki ağına sahip değerli bir siyasetçi. Bundan önce de kurumda muhtelif görevlerde bulunmuş ve babasının vefatından sonra bir süre onun görevini sürdürmüştü. Yüce Allah'tan onun için de başarılar diliyoruz.

Cumartesi sabahı, tüm insanlığın zulme karşı durması için Kudüs ve Filistin davasının yeniden küresel boyutta etkin hale getirilmesi amacıyla düzenlenen "Kudüs'e Ahit Yenileme" başlıklı uluslararası programın açılış oturumu başlatıldı. Bu oturumda genellikle protokol konuşmaları yapıldı ve konuşmacılar Filistin davasının, Kudüs'ün özgürleştirilmesinin önemi üzerinde durdu.

Ardından Filistin davasıyla ilgili çok farklı konularda müstakil oturumlar gerçekleştirildi. Bu oturumlarda Kudüs'teki yahudileştirme faaliyetlerinden Mescidi Aksa'nın tüm ümmet için önemine, Gazze'deki soykırım savaşının sebep olduğu sonuçlardan Batı Şeria'daki yahudileştirme faaliyetlerinin tehlikelerine, Filistinli esirlerin maruz kaldığı insanlık dışı muamelelerden yurtlarından çıkarılmış Filistinli mültecilerin yurda dönüş haklarının mahfuz olduğuna, Filistin davası için uluslararası alanda hukuk mücadelesi verilmesinin öneminden işgal rejimiyle ilişkilerin normalleştirilmesinin taşıdığı risklere kadar çok farklı konularda işin ehli ve uzmanı kişiler dosyalar takdim etti, konuşmalar yaptılar. Ancak bizim bütün bu konularda konuşulanların çok kısa özetini bile bir makaleye sığdırma imkanımız olmadığından sadece seçtiğimiz bazı başlıklara vurgu yapmakla yetinmek durumundayız.