Tunus'ta Anayasa referandumu

Tunus'ta kurmaya çalıştığı tek adam diktatörlüğünün "anayasal" çerçevesini oluşturmak isteyen Kays Said, tüm tepkilere ve boykot çağrılarına rağmen sözde Anayasa referandumunu ilan ettiği tarihte yani 25 Temmuz 2022'de gerçekleştirdi. Bu tarih aynı zamanda onun kendince anayasayı gerekçe göstererek gerçekleştirdiği sivil darbenin birinci yıl dönümüydü. Arap Baharı adı verilen sürecin başladığı yer olan Tunus'ta halkın kazanımlarını geri almak isteyen dikta rejimleri ve Avrupa'nın sözde demokratik rejimleri daha önce muhtelif taktiklere başvurdular. Ancak bu taktikleri büyük ölçüde başarısız oldu. Ne var ki, halka verdiği sözlere sadık kalmayan cumhurbaşkanı Kays Said'in hırsları onların işlerini kolaylaştırdı ve Tunus'ta da Sisi benzeri bir diktatör çıkarabildiler. Kays Said, halkın küçük çaplı bazı protesto eylemlerini bahane ederek, 25 Temmuz 2021'de, Anayasanın 80. maddesinin kendisine verdiği yetkileri kullandığı iddiasıyla hükûmeti görevden almak ve Meclis'in çalışmalarını dondurmak suretiyle siyasi darbe gerçekleştirdi. Daha sonra anayasanın kendisine böyle bir yetki vermediğinin ispat edilmesi üzerine, mevcut anayasanın tek adam diktatörlüğü planında işini görmeyeceğini düşünen Kays Said bu kez yeni bir anayasa taslağı hazırlayarak bunu halkın onayına sunmak amacıyla sözünü ettiğimiz darbenin tam birinci yıl dönümüne tekabül eden 25 Temmuz 2022 tarihinde referandum gerçekleştireceğini duyurdu. Bu kez yapmak istediği ise bir anayasa darbesi gerçekleştirmek ve artık kendisinin istediği tüm geniş yetkileri eline veren bir anayasayı uygulamaya geçirmekti. Muhalifler, siyasi baskının devam ettiği ortamda gerçekleştirilecek bir referandumun halkın iradesini yansıtmayacağını çünkü böyle bir referandumun dürüst olmayacağını ve sonuçların halkın iradesine göre değil söz konusu referandumu dayatan diktatörün iradesine göre belirleneceğini bildikleri için halktan oy vermeyi reddetmek suretiyle tavır koymasını istediler. Bu çağrıların epey yankı bulduğunu, rejim yetkililerinin resmen