Trump'ın planı "ateşkes" değil teslim olmaya zorlama!

Trump'ın planı "ateşkes" değil teslim olmaya zorlama!

AHMET VAROL

İşin gerçeğinde, siyonist işgal rejimi ABD'nin her türlü desteğine, Batı emperyalizminin yardımlarına ve uluslararası kurumların siyonist vahşet karşısında büyük ölçüde sessiz kalmasına rağmen Filistin direnişi karşısında acze düşmüş ve hedeflediklerinin hiçbirini gerçekleştirememiştir.

Direniş karşısında zorlanan ve amaçlarını gerçekleştiremeyen işgalci katiller ve destekçileri, savaşın bilfiil içinde olmayan ve kendini savunma imkanından yoksun silahsız halkı hedef aldı. Bu ise savaş ahlâkına ve hukukuna tamamen aykırı, tam anlamıyla eşkıya yöntemidir. Bu itibarla siyonist işgal rejimi kesinlikle bir devlet değil eşkıya çetesidir. Ancak küresel emperyalizm, İslam dünyasına yönelik kirli oyunları için ve jandarmalık görevini yerine getirmesi üzere oluşturduğu bu eşkıya çetesini, bütün insanî, ahlâki ve hukuki değerleri ayaklar altına alarak desteklemeye devam etti. Bu yönüyle bugün Filistin topraklarında gayri meşru işgal ve egemenliğini sürdüren siyonist işgal rejiminin dünyayı kasıp kavuran Moğol ordularından ve ırkçı Nazi ordularından hiçbir farkı olmadığı gibi insani, ahlâki ve hukuki değerleri ayaklar altına almada onları çok geride bırakmıştır. Böylesine bir vahşetin egemenliğini sürdürebilmesi için her türlü desteği veren emperyalist güçleri de anlayış ve zihniyet açısından ondan ayırmamız mümkün değildir.

Filistin direnişini sıkıştırmak için savunmasız halkın üzerine tonluk bombalar yağdıran siyonist katiller ve onlara bu bombaları, onları atan uçakları, bütün askeri teçhizatı, elemanları ve hatta stratejiyi veren ABD saldırılarla Filistin direnişini ve halkını teslim olmaya zorlamada başarılı olamayınca "aç bırakma" silahını daha katı ve daha şedit bir şekilde kullandı. Bu yüzden işgalci katiller 19 Ocak 2025'te gerçekleştirilen ateşkesin ikinci aşamasına geçmeyi kabul etmeyip tümüyle ilga ederek, 1 Mart'tan itibaren Gazze Şeridi'ne insani yardım sokulmasını tamamen engellediler. Bu sebeple onlarca kişi açlık yüzünden hayatını kaybetti. Binlerce kişi yetersiz beslenme yüzünden muhtelif hastalıklara maruz kaldı.

Bu kez ABD ve işgalci siyonist rejim başka bir oyuna başvurdu. Güya bölgeye kendi elleriyle yardım sokmayı planladıklarını ve bu yardımların dağıtımını da kendilerinin kontrol edeceklerini iddia ederek, sözde "Gazze İnsani Yardım Vakfı" adı verilen ve ABD tarafından finanse edilen bir kuruluş kurdular. Sonra da bu kurumun yardım dağıtım merkezlerini, insanları toplu halde katletmek için tuzak olarak kullandılar. Aç insanlara, "Şu merkezlere gelin size un dağıtacağız!" diye ilanlar yaptı; merkezlerin etrafına da siyonist katilleri güya dağıtım işleminin güvenliğini sağlama iddiasıyla yerleştirdi ardından yardım almaya gelenleri vahşice katlettiler. Bu vahşeti ise ABD ile siyonist işgal rejimi birlikte planladı ve birlikte icra etti.