Suriye Ulusal Diyalog Konferansı
Suriye Ulusal Diyalog Konferansı
AHMET VAROL
Geçtiğimiz hafta Cumartesi günü yayınlanan yazımızda Suriye'deki Ulusal Diyalog Konferansı'nın hazırlık çalışmalarıyla ilgili bilgiler vermiştik. Oluşturulan Hazırlık Komitesi, mümkün olduğunca geniş katılımlı ve Suriye halkının çok farklı kesimlerinin temsil edildiği bir konferans düzenlenmesi için yoğun çalışmalar gerçekleştirdi. Bu amaçla çok farklı etnik, dini, mezhebi unsurların ve yerel aşiretlerin ileri gelenleriyle irtibatlar sağladı. Neticede konferans gerçekleştirildi. Bugünkü yazımızda da konferansın mahiyeti, fonksiyonu ve ele aldığı konular üzerinde bir değerlendirme yapmak istiyoruz.
Konferans, Şam'da Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda, Başkan Ahmed Eş-Şara'nın katılımıyla gerçekleştirildi.
Konferans, 25 Şubat Salı günü çalışmalarını tamamlayarak kapanış bildirisini yayınladı. Bildiride özellikle İsrail'in Suriye topraklarından çekilmesi talep edildi ve ülkenin toprak bütünlüğünün korunması gerektiği, dolayısıyla her ne şekilde olursa olsun parçalanmasının kabul edlmeyeceği vurguladı. Bu vurgu hem Suriye'deki yeni yönetimin siyonist işgalcilerin Suriye toprakları üzerindeki gayri meşru işgallerine göz yumacağı yönünde komplo teorileri üretenlere hem de PKK'nın Suriye topraklarının bir kısmı üzerinde küresel emperyalizmin desteğiyle sürdürdüğü hukuksuz ve bölücü tahakküme sessiz kalacağı beklentisine cevap niteliği taşıması açısından oldukça anlamlıydı. Şimdilik Suriye'nin içinde bulunduğu hassas durum sebebiyle siyasi konferanslarda sergilenen bu tavrın vidaların sağlamlaştırılmasına paralel olarak fiili karşılığının da olacağına inanıyoruz.
Konferansta ayrıca, silahların yalnızca devletin elinde bulunması gerektiği, resmi kurumlar dışında kurulan silahlı oluşumların yasa dışı gruplar olarak kabul edilmesi gerektiği dile getirildi.
Hazırlık Komitesi üyesi Huda El-Atasi tarafından okunan bildiride, katılımcılar, "İsrail'in Suriye topraklarına yönelik saldırısını kınadıklarını, İsrail başbakanının provokatif açıklamalarını reddettiklerini ve uluslararası toplumu saldırganlığın ve ihlallerin durdurulması için baskı yapmaya çağırdıklarını" ifade ettiler.
Bilindiği üzere siyonist işgal rejimi, Suriye içinde BM denetiminde olan silahsız bölgeye askerlerini konuşlandırdı. İşgal hükümeti başbakanı Binyamin Netanyahu da Pazar günü yaptığı açıklamada, İsrail'in Suriye'nin güneyinde Heyetu Tahriri'ş-Şam'ın varlığına veya yeni yönetimin kontrolündeki herhangi bir gücün bulunmasına izin vermeyeceğini belirterek, bölgenin silahsız hale getirilmesi gerektiğini iddia etti.
Konferans, geçiş sürecinin gerekliliklerine uygun, anayasal boşluğu doldurmayı ve devlet kurumlarının işleyişini hızlandırmayı amaçlayan geçici bir anayasal bildiri hazırlanmasını kabul etti.