Savaşın gölgesinde kalan vahşet!

AHMET VAROL

Siyonist işgal rejiminin İran'a saldırmasının sebebinin ne olabileceği konusunda muhtelif tespitlerde bulunuldu. Zikredilen hususlarla ilgili yorumları incelediğinizde savaşla ilişkisi konusunda söylenenlerin tümüyle de tutarsız olmadığını görüyorsunuz. Fakat burada şunu dikkate almamız gerekir ki sebep her zaman tek olmaz. Birçok sebep ve amaç olabilir. Zaten böylesine ağır bir külfeti ve riski göze almak için ona değecek kadar sebep ve amacın devreye girmesine ihtiyaç duyulur. Belki bir tanesi öncelikli ve ağırlıklı bir konumda olabilir. Ama ona odaklanmak diğerlerini tümüyle yok saymayı gerektirmez.

İşgalcilerin İran'a yönelik saldırıyı başlatmalarının amaçlarından biri de Gazze'de sürdürdükleri katliamlardan, aç bırakma politikalarından ve ABD ile birlikte geliştirdikleri "yardım oyunu"nu insanları katletmek için tuzak olarak kullanma uygulamalarından dolayı kendilerine yönelen tepkilerin devre dışı kalması, dikkatlerin bir başka yöne yöneltilmesi ve normalde işgal rejimiyle tam bir ittifak halinde olan Avrupa ülkelerinden bazılarının bile siyonistlerin aşırı gitmelerine yönelik eleştirilerde bulunma ihtiyacı duymasından kaynaklanan açıklamaların gündem dışına itilmesi, böylece söz konusu Avrupa ülkelerinin İran karşısında yeniden işgalci katillerle birlikte koro oluşturmalarına fırsat verilmesi için havayı değiştirmekti. Ne yazık ki medyanın kamuoyu üzerindeki etkisi ve kalabalıkların yönlendirilmesinde kullanılan araçların işe yaraması sebebiyle işgalci katillerin bunu başarabildiklerini itiraf etmemiz gerekir.

Gazze'deki aç bırakma ve katliam politikalarının, söz konusu savaşın gölgesinde kalmasından istifade eden siyonist katiller, özellikle savaş günlerinde bu bölgede gerçekleştirdikleri hava saldırılarını ve gündelik olarak öldürdükleri insan sayısını artırdılar.

ABD ile işbirliği içinde geliştirilen yardım oyununu aç insanları vahşice tuzağa düşürmek için kullanma uygulamasını savaş günlerinde daha yoğun ve etkili bir şekilde uygulama yoluna gittiler. Bu uygulamanın insanlık adına utanç verici bir iğrençlik olduğunu artık hadiseleri yakından takip eden herkes dile getiriyor. "Güvenli" olduğu ilan edilen yardım merkezlerinde şimdiye kadar öldürülen insan sayısı 600'e yaklaşırken yaralanan insan sayısı da 4 bini geçti. BM'ye bağlı Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) da bu uygulamanın, Gazzelileri işgalci askerlerin mermileriyle veya açlıktan ölüm arasında tercihe zorlamaktan başka bir yönünün olmadığına dikkat çekti. Çünkü her yönden işgalciler tarafından kuşatmaya alınan ve kendilerine hiçbir şekilde insani yardım ulaştırılmasına imkan verilmeyen Gazzeliler, ABD'nin kurdurduğu sözde "Gazze İnsani Yardım Vakfı"nın ilan ettiği yardım dağıtım merkezlerine toplanmaya zorlanıyor. Ama geldikleri zaman da işgalci siyonist askerlerin mermilerine hedef oluyorlar. Dolayısıyla buralara gelip yardım almazlarsa çadırlarında açlıktan, gelip yardım almak isterlerse de işgalci askerlerin mermilerine hedef olarak ölecekler.