Heniyye'nin şehit edilmesi
Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor:
"De ki: "Siz bize iki iyilikten biri dışında bir şeyin gelmesini mi bekliyorsunuz Bizse Allah'ın ya kendi katından veya bizim ellerimizle sizi bir azaba uğratmasını bekliyoruz. Haydi bekleyin, biz de sizinle birlikte beklemekteyiz!" (Tevbe, 952)
Burada iki iyilik denirken kastedilen Allah yolunda zafer veya şehadettir. Yani bir Müslüman için Allah yolunda kazanacağı zafer de bunun için verdiği mücadelede şehit edilmek de iyiliktir.
Zulüm, şirk ve dünyada haksız saltanatlarını sürdürmek için savaşanların sonları ise ya mü'minlerin elleriyle ya da Allah katından gönderilecek bir azaba duçar edilmek olacaktır. Çünkü bu dünyada ne kadar keyif sürseler de ölmeleri kesindir ve ölüm onlar için sonsuz azabın kapısını açacak bir hadise olacaktır. Bu da ya savaş esnasında Müslümanların eliyle ya da sonrasında Allah katından gönderilecek bir hükümle mutlaka gerçekleşecektir.
Filistin halkının gasp edilmiş haklarının geri alınması, işgal edilmiş vatanının kurtarılması ve bu halka yönelik zulmün son bulması için sürdürülen onurlu mücadelede büyük zorluklara katlanan İsmail Heniyye de siyonist katillerin alçakça saldırısı sonucu şehit oldu. Yüce Allah'tan kendisine rahmet, mağfiret ve cennet mükafatı diliyoruz.
Filistin direnişinde lider konumunda olmak ölümü de göğüslemek anlamına gelir. Çünkü Gazze'de on aydan beridir sürdürülen savaş Filistin direnişinin sadece siyonist işgale karşı değil küresel emperyalizme karşı mücadele ettiğini gözler önüne sermiştir.
Heniyye'ye karşı böyle bir suikastın işgal rejiminin başbakanı Netanyahu'nun ABD ziyaretinden sonra gerçekleştirilmesi saldırının orada planlanmış olabileceği konusunda güçlü bir kanaat oluşturmaktadır. Zaten ABD'nin saldırı sonrasında hemen, işgal rejimine yönelik herhangi bir saldırı gerçekleştirilmesi durumunda onu himaye edeceği yönünde açıklama yapması da bunu teyit etti. Yani ABD'nin böyle bir saldırıyla gelebilecek gelişmeler karşısında oldukça hazırlıklı olduğu görüldü. Dolayısıyla Filistin halkına ve direnişine karşı sürdürülen savaşın asıl sahibi ABD'dir. Zaten işgalci siyonist rejimin bu kadar cüretkar olabilmesinin sebebi de budur.
Ancak siyonist işgal rejimi şimdiye kadar varlığını bu tür cinayetlerle, saldırılarla ve savaşlarla sürdürdü. Bununla birlikte işgalci siyonistlerin saldırıları ve cinayetleri Filistin direnişini yıldıramadı. İşgal rejiminin cinayetlerinden dolayı direniş geri adım atmadı ve işgalci katiller önünde boyun eğmeyi değil onuruyla direnmeyi tercih etti. Bu mücadelesinde ölüm hiçbir zaman onu korkutamadı. Çünkü bu mücadeleyi sürdürenler dünya hayatının bir amaç değil araç ve imtihan süreci olduğunu biliyor.