ABD'ye mahkum Birleşmiş Milletler!

ABD'ye mahkum Birleşmiş Milletler!

AHMET VAROL

BM, yani sözde Birleşmiş Milletler teşkilatı bu yılın Eylül ayında 80. Genel Kurul (UNGA 80) toplantısını gerçekleştirecek. Ancak ABD yönetimi, toplantıya katılacak Filistinli temsilcilerin vizelerini iptal ettiğini duyurdu.

ABD'nin böyle keyfi bir şekilde herhangi bir ülkenin temsilcilerinin BM Genel Kurulu toplantısına katılmasını engelleyebilmesi en başta bu teşkilatın iddia edildiği gibi uluslararası bir kurum olduğunu değil ABD'ye mahkum ve tamamen onun vereceği izinlere göre hareket etmeye mecbur olduğunu gösterir.

Bu da teşkilatın kuruluşuyla ilgili ilkelere ve işin mantığına aykırıdır. Çünkü eğer BM Genel Kurulu toplantısına kimlerin katılabileceğini veya katılamayacağını ABD belirleyecekse o zaman ortada uluslararası nitelikte bağımsız bir teşkilat değil tamamen ABD tarafından esir alınmış, kapıları tutulmuş ve faaliyetleri yine onun tarafından kısıtlanabilen bir teşkilat olduğunu kabul etmek gerekir.

Hakikat zaten böyle olmakla birlikte, bu yılın Genel Kurul toplantısına Filistinli yetkililerin katılmasının engellenmesi için vizelerinin iptal edilmesi ile bir kez daha kesinlik kazanmış ve teyit edilmiştir.

ABD yönetiminin böyle bir karar alması herhangi bir hukuki veya güvenlikle ilgili gerekçeye dayanmayıp tamamen siyasi sebeplerle ilişkilidir.

Yani ABD bu konudaki kararında işgalci siyonist katillere destek amacıyla Filistin temsilcilerinin katılmasını engelleme yoluna gitmiştir ki bu da tamamen taraflı bir tutumdur.

ABD'nin böyle taraflı bir tutumunun BM faaliyetlerine doğrudan yansıması onun da taraflılığını ortaya koyar. BM teşkilatı şeklen tarafsız olduğunu söylese dahi bunun fiiliyatta karşılığı olamaz.

Çünkü BM, ABD'nin taraflı tutumuna mahkum ve mecburdur. Kendisi tarafsız ve bağımsız bir tavır sergileme yönünde tercihte bulunsa bile bunu gerçekleştirmesi mümkün değildir. Çünkü ABD'nin taraflı tutumunu aşma imkanından yoksundur.

Normalde bağımsız ve tarafsız olması gereken uluslararası bir kurumun herhangi bir ülkenin topraklarındaki binalarını kullanma ihtiyacı duyması ev sahibi ülkeye, diplomatik açıdan bu kurumun faaliyetlerini engelleme ya da kısıtlama hakkı vermez. Eğer ev sahibi ülke bunu yapıyorsa artık o kurum, o ülkede işlevselliğini kaybetmiş ve elleri bağlanmış hale gelir. Bu durumda ya kurumun normalde yüklenmiş olduğu işlevi yerine getirmesine imkan sağlanması konusunda ev sahibi ülkeyle anlaşmak için kapıları zorlaması ya da faaliyetlerini kendisine bu imkanı sunacak başka bir ülkeye taşıması gerekir. Eğer bunu yapmıyorsa üstlenmiş olduğu görev ve sorumluluklarla ilgili tüzük ve sözleşmeler tamamen geçerliliğini kaybeder. Şu an ABD'nin yaptığı kısıtlamalar ve engellemeler de BM'nin bu durumda olduğunu göstermektedir.