Abbas'ın "Kara Aralık" harekatı
Abbas'ın "Kara Aralık" harekatı
AHMET VAROL
Siyonist işgalciler, 1967'de Filistin'in Batı Yaka bölgesini ve Kudüs şehrini işgal edince FKÖ mensubu silahlı milisleri oralardan çıkarmışlardı. Onlar da Ürdün'e geçerek, bu ülkenin topraklarından işgal hedeflerine yönelik silahlı eylemler gerçekleştirmeye başladılar.
Bunun üzerine siyonist işgalciler ve tabii ki onların arkasında duran küresel emperyalizmin başını çeken ABD, Ürdün yönetimine, FKÖ'nün bütün silahlı elemanlarını ülkeden sürgün etmesi için talimat verdi. İngiliz emperyalizminin desteğiyle ve Filistin topraklarında kurulması planlanan siyonist işgal rejiminin doğudaki tampon gücü görevi görmesi üzere, Bilad-ı Şam'ın alt kısmında, "Ürdün Haşimi Krallığı" adında uyduruk bir devlet kurmuş dolayısıyla yuları baştan küresel emperyalizme teslim etmiş, uzaktan kumandalı rejimin yapabileceği başka bir şey yoktu. O zamanki Ürdün Kralı Hüseyin'e bir suikast teşebbüsünü bahane ederek Eylül 1970'te FKÖ mensubu direniş güçlerine yönelik geniş çaplı askeri operasyonlar başlattı. Bu olaylar da Ürdün'ün "Kara Eylül" harekatı olarak tarihe geçti. Aylarca süren bu olaylarda FKÖ'ye bağlı örgütlerin elemanlarından binlerce kişi hunharca katledildi.
Çatışmalar tabii ki Ürdün ordusundan da çok sayıda insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Ama Ürdün kralı için önemli olan askerlerinin hayatı değil, küresel emperyalizmin yüklemiş olduğu siyonist işgalin doğu sınırlarını güvenceye alma görevini yerine getirmekti. Bunun için gerektiğinde binlerce askerinin hayatını gözden çıkarmayı göze alabilmesi gerekiyordu.
Sonuçta FKÖ, silahlı milislerini Ürdün'den çıkararak Lübnan'a taşımayı kabul etmek zorunda bırakıldı.
Bundan dolayıdır ki ben yıllardan beri siyonist işgalin kendi gücüyle değil etrafında inşa edilen ihanetçi tampon rejimler sayesinde ayakta durabildiğini dile getirmeye çalışıyorum. Bunlardan biri de 1967 Haziran Savaşı'nda Golan Tepeleri'ni siyonistlere ihanet yoluyla teslim eden, o tarihte Suriye'nin Hava Kuvvetleri Komutanı ve Savunma Bakanı olan, ancak ülkede saltanata göz dikmiş olan Hafız Esed'in dikta rejimiydi ki oğlu Beşşar da babasının izinden gidiyordu. Kimse boşuna "direniş ekseni" hikayesi okumasın. Beşşar Esed'in ve babasının işgalci siyonist katillerle gizli işbirliğini açığa çıkaran kim bilir daha ne kadar belge ortaya çıkarılacak!
On günden beri de Filistin'deki Mahmud Abbas yönetimi, Batı Yaka'nın kuzey kesiminde yer alan Cenin şehri ve mülteci kampında direniş güçlerine yönelik olarak "güvenlik operasyonları" adını verdiği ihanet saldırıları gerçekleştiriyor. Amaç siyonist katilleri sıkıştıran direniş güçlerine ağır darbeler vurarak onları, işgalcilere yönelik eylemleri durdurmaya zorlamak. 1970'te Ürdün Kralı Hüseyin'in başlattığı Kara Eylül harekatının bir benzeri. Dolayısıyla bunu da Mahmud Abbas'ın Kara Aralık harekatı olarak isimlendirirsek yanlış olmaz.