Toplu sözleşme görüşmelerinde masaya gelecek dokuz kritik konu
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın 21.07.2025 tarihinde toplu sözleşmede masaya gelecek tekliflerin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sunulacağını açıkladı. Toplu sözleşme masasında olması gereken dokuz kritik konuyu açıklayacağız.
1 2016 YILINDAN İTİBAREN VERİLME-YEN İLAVE BİR DERECE
Yıllardan beridir bu ülkede memurlara ilave derece verilmesi gündemden düşmemiştir. Dolayısıyla bu konunun kabak tadı vermeden bir an önce çözülmesi gerekmektedir. Son olarak 2016-2017 yıllarını kapsayan 3. Dönem Toplu Sözleşme ile memurlara ilave bir derece verilmişti.
15.01.2016 tarihinden sonra göreve başlayan veya sözleşmeli statüden memur kadrosuna ataması yapılan ve yapılacak olan binlerce memurun yüzde yüz haklı oldukları halde niçin ilave bir dereceden yararlandırılmadıklarını merak ediyoruz. Bu nedenle kanun teklifine ilave bir derece düzenlemesinin de konulmasının faydalı olacağını düşünüyoruz. Bundan sonraki düzenlemelere de genel bir hüküm konularak göreve başlayan veya göreve başladıktan sonra belirli bir süre geçenlere doğrudan ilave bir derece verileceğine ilişkin hüküm konulması faydalı olacaktır. Bunun için de kanuni düzenleme ile sorunun kökten çözülmesinde fayda olacaktır. Ümit ederiz ki 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde bu konu sonuca bağlanır.
2 2006 YILINDAN BERİDİR VERİLME-YEN DİSİPLİN AFFI
Sosyal medya hesabından yaptığım "Disiplin affı için memur sendikalarının yeterince gayret ettiğini düşünüyor musunuz" başlıklı ankette yüzde 91,5 oranında memur sendikalarının yeterince gayret etmediği ortaya çıkmıştı.
Daha önceki yazılarımda da ifade ettiğim üzere son disiplin affı 2006 yılında 5525 sayılı Kanun'la yürürlüğe girmişti. Bakan Işıkhan tarafından yapılan açıklamaya göre kısa sürede disiplin affının çıkarılacağı düşünülmüştü. Bakan Işıkhan bu konuyla ilgili olarak "Belirli şartlarda disiplin affı çalışması yapacağız" ifadesini kullanmıştı.
Bütçeye herhangi bir mali yük getirmeyen disiplin affına ilişkin düzenlemeyle ilgili olarak hiçbir adım atılmaması ister istemez memur ve diğer kamu görevlilerinin tepkisine yol açmaktadır. Af kelimesi duyulduğunda beklenti satın alınır ve süreç ister istemez hızlanır. Ancak yetkili ağızlardan çıkan taahhütlere rağmen gerekli adımların atılmaması anlaşılabilir bir durum değildir ve gereksiz bir tepki oluşmasına sebep olmaktadır.
3 SENDİKA ÜYELİK İŞLEMLERİNİN E-DEVLET ÜZERİNDEN YAPILMASI
Bu konuyu uzunca bir süredir gündemde tutmaya çalışıyoruz. Bu çağda memur sendikalarına üyelik işlemlerin manuel yapılması son derece ilkel bir durum olup izah edilmesi imkansızdır. Ortaya çıkan maliyet, zaman kaybı ve yaşanan mobbing düşünüldüğünde bu toplu sözleşmede bu konunun sonuçlanması gerekiyor.
İşçi sendikalarının yıllardır uyguladığı bir yöntemin memur sendikacılığında hayata geçirilmemesi izah edilemez bir hal almaya başlamıştır. Hele hele bu işi sosyal taraflara havale etmek devlet ciddiyetine yakışmamaktadır. Büyük sendikaların e-devlet uygulamasına karşı olduklarını biliyoruz ama bu konunun çözüme kavuşması kaçınılmazdır.
4 GÖREV AYLIĞI-EMEKLİ AYLIĞINDA BOZULAN DENGE
Toplu sözleşme masasında yerini alacak başka bir konu da görev aylığı-emekli aylığı dengesidir. Gelinen noktada bu denge bozulmuştur. Memur maaşlarına yapılan seyyanen ödeme görev aylığı- emekli aylığı arasındaki dengeyi bozmuştur.
Zaman içerisinde verilen sözlerin getireceği maliyetin azaltılması için yapılan düzenlemeler uzun vadede çok büyük sorun yumağına dönüşebilmektedir. Seyyanen yapılan maaş artışı da bunlardan birisidir. Emekli maaşının katsayı artışı ile paralel gitmesi seyyanen yapılan maaş artışı ile sona ermiştir ve zaman içerisinde de makas artmaktadır.
Özetle görev aylığı-emekli aylığı arasındaki makasın daraltılmasının önemli bir müzakere konusu olarak toplu sözleşme masasında yerini alması bekleniyor. Bu konuda ne kadar sonuca ulaşılacağı ise belli değil. Özellikle ekonomik istikrar programı devrede iken bu sorunun nasıl çözüleceğini ise biz de merak ediyoruz.
5 1. DERECEYE GELEN MEMURLARA 3600 EK GÖSTERGE VERİLMESİ